Yine hasret çöktü,dumanlı başım...
Burnumda tütüyor babam,kardeşim...
Bir ah ile hemdem olup geçse de yaşım...
Kapılar ardında yine gurbet var!!!

Pervasız bir hasret kucağında...
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne dünümü yaşadım..
Ne de bu günümü...

Artık eskisi gibi sıcak değil düşlerim...
Isıtmıyor bu yorgan beni..Annem kadar!!!
Ondandır bu zamansız üşüyüşlerim..
Gelsin derim bir an önce ilkbahar...

Pervasız bir hasret kucağında...
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne düğümü yaşadım..
Ne de bu günümü...

Günler ay oldu vakit geçmez sılada...
Her akşam içimi bir hüzün sarar...
Bir gün olup,gönlüm erse murada...
O zaman gelir bu alem bana dar...

Pervasız bir hasret kucağında...
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne düğümü yaşadım..
Ne de bu günümü...

Düğümlenir boğazımdan geçmez olur aş...
Bir meçhullerin sanki,uzuyor yollar...
Pınar oldu gözümde zerre durmaz yaş...
Izdıraplar Azrail,kapımı kollar...

Pervasız bir hasret kucağında..
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne düğümü yaşadım..
Ne de bu günümü...

Ben bu kadar bitkin değildim inanamıyorum
Hayır!Hayır!Yalancı bu akis bu aynalar!
Tükendi takatim mum gibi eriyorum...
Neden?Niçin?Bitmez oldu sorgular...

Pervasız bir hasret kucağında...
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne düğümü yaşadım...
Ne de bu günümü...

Bir olup yine kavuşsak bile...
Ayrılıktan yana geçmez korkular!
O zaman şu benliği yansıtır da dile:
"YETER artık!" Derim "Buraya kadar!"

Pervasız bir hasret kucağında...
Geçirdim bir ömrümü...
Sorma kardeş!Ne düğümü yaşadım...
Ne de bu günümü...