6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
489
Okunma

Rabbimin varlığına bir mucize ararken
Semânın sînesinden süzülen kar’ı gördüm.
Gönlüm girdapta garip, gözüm ufku tararken
Varlık içe hiç’liği, yoklukta varı gördüm.
Seyrü sefer ederken aklın dehlizlerinde
Mutmain oldu gönlüm âlemin (g)izlerinde.
"Allahuekber" vardı zerrenin cüzlerinde
Miskin mahlûka inat bal yapan arı gördüm.
"Acizsin!" der insana zemherinin ayazı
Nefesler buz kesince arttı kulun niyâzı
"Kûn!" emri mûcibince bitince şems’in nazı
Çehresindeki hazzı, yaydığı hârı gördüm
Nimetler öyle çok ki dil aciz söylemekten
Süzdüm tüm fikirleri şirk geçmedi elekten
Tattım üzüm, kirazdan, karpuz ile çilekten
Kabuk içinde narı, arada zarı gördüm.
Kafesime dar geldim, uygun teni aradım
Yunus’a kulak verdim bende beni aradım
Candan öte can varmış; ben canânı aradım
Bir dergâha uğradım, zikirde kârı gördüm.
Arif olan anlıyor tabiat lehçesini
Akıl, idrak ediyor Yüceler Yücesi"ni
Sevinçle seyre daldım kâinat bahçesini
Lalede mor, beyazı... gülde al, sarı gördüm.
Hakikatin nûrunu aşikâre yaydılar
Şirke pâye verenler ikrârından caydılar
"İnsana mahsus" deyip nice haslet saydılar
İlle de edep dedim; ar’da şiâr’ı gördüm.
Bin bilinmez içinden bir tek doğruyu seçtim
Anladım ki himmetsiz Hakk’tan uzakta, "hiç"tim
Nasihat almak için engeller aşıp geçtim
Zahirde lâl ehl-i hâl nice mezarı gördüm.
Âleme üryan gelen, gene üryan gidiyor
Kibriyâya kör kişi kabre giryân gidiyor
Çölde yâri arayan yâre düşman gidiyor!
Sin’den öteye baktım hakiki yâri gördüm
Meğer gurbetteymişiz; asıl diyarı gördüm...
Mecit AKTÜRK