5
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
622
Okunma
gövdem
yeşil bir ormanın toprağında kaydıkça
konuşkan şehri ellerimin üstüne koyup
durdursana çocuk!
-gökyüzünde bir çift kanat-
zamanın kuyruğunda sallanan duman bakışlı parçalarla kayboluyor aklım
yaşamak dediğin kalabalıktan düşmek
ince ince düş ererken dil tozları..
durma kuş yağmurlarıyla türküler söyle
bana öyle karanlık bakma
ayağımda merdivenler..
ben ki bulut/
bulutca çözüldüğüm kıyı
bazen ay
bazen güneş
duyuyor musun?
tıkırtılarını bahçelerin
-gözlerimde gök gibi açık bir deniz-
atlas saçlarını tarayarak yaslan
göğsümün ilkbahar penceresine
yüreğimin kuyusunda o derin sızı
uykumun iplerine bağlı rüya
sensin o düğüm
biraz ışık
biraz kelebek
dünyanın sırtında kaybolmuş ellerim ki
ölüm ne yakın ne de uzak
-zamanın belleğinde beyazlar giymiş tabiat-
ahh çocuk
gözüme kalansın
lacivert ve dilsiz
oynasaydın kendinle
niye soğuk ellerin
üşüyor musun?
bir kereliğine sussun diye kuşlar
rüzgarı dudaklarımla öpüyorum
mavi ve yeşil yalnızlığıma
tel tel örülür
sapsarı hüzün
bu saksılar
mutluluk şarkıları
Bilirim
tesbihe dizili zaman
şiirlerimin kanatlarında
göksarmaşığı..
...
5.0
100% (11)