16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1502
Okunma

Yeter artık yerinde mıh gibi çakıldığın
Kaldır başını etrafa bak, at üzerinden miskinliği
Bilmece gibi değilki çevren, anlamaktan kaçtığın
Sen onlara bir adım at, onlar sana gelsin üç adım
En son ne zaman okşadın? kokladığın gül yapraklarını
Hatırında bile kalmamıştır ki; kadifenin yumuşaklığı
Üzerinde yürümeyi severdin caddedeki kuru yaprakların
İşte onlara benzedin, neşelere bürünmez artık varlığın
Benden önce koşardın parktaki palyoçaya gülmek için
Sabahtan başlardın pervane gibi dönmeye; bitmezdi hiç enerjin
Hele ne çok severdin benimle iddalara girip lades kemiği kırmayı
Söyle hiç mi aşina gelmiyor artık sana!! o neşeli çocuk gülüşlerin
Barut gibi sinirliyken bile; kapı hızlı çarpsa koyuverirdin kahkahaları
Akşamdan kalmışsan mutlaka farklı renklerde giyerdin çoraplarını
Gelin!! fıstık ezmeli kahvaltı yaptım, derdinde çay bile yapmamış olurdun
Her şeyi bir kenara bırak ta; özlemeyecek misin hiç can arkadaşlarını
Tutuver elimi, gülücüklerle neşeye boğduğumuz günlere dönelim
Küçüğü, büyüğü, zengini, fakiri ayırmadan yeniden doyasıya sevelim
Hani bunu yapmalıyım derdik ya inatla; yeniden o azmimize bürünelim
Hayat hızla geçiyor ey dost ; çarklarından ezilmeden korkmadan yürüyelim
Alev Yavuz