21
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
606
Okunma
Fakirin tebessümü örtemez acısını,
İçindeki yangının izi vurur gözüne.
İlaçlar tesir etmez, kesemez sancısını,
Ölüyorum dese de, inanmazlar sözüne.
Kimsenin haberi yok içli yakarışlardan,
Her kapıya varamaz, çekinir bakışlardan,
Derdi daha da artar soğuk karakışlardan,
Arı olsa konamaz çiçeklerin özüne.
Kutup soğuğu çökmüş virane yuvasına,
Boya bile değmemiş kırk yıllık sıvasına,
Soba çoktan alışmış zemheri havasına,
Küller hasret gidecek, özlediği közüne,
Kim dikti ki bağına zehirli sarmaşığı?
Dolu gider boş gelir elindeki kaşığı,
Rüzgâr bile söndürür gözündeki ışığı,
Kırkına varamadan ağrı iner dizine.
Küçük yavru süt ister, kesilmedi memeden,
İş bulsa çalışacak; iyi, kötü demeden,
Üç kuruş artıracak, sıcak yemek yemeden,
Bu nasıl bir dünya ki, hiç gülmüyor yüzüne.
Suyun başındakiler daima naz ederler,
Gelirler azalırken! Tavan yapar giderler,
Vergi verseler bile; alt dilimden öderler,
Fakire bir pay düşer, zengine bir düzine.
Sabri Koca
tebrik ve teşekkürlerimle.....
düzen böyle kurulmuş böle gider
bilmem ki buna kim çıkıp dur der
bunları gördükçe yürek de cız der
hal ahval böyle dökülür kaleme........................Ahmet Coşkun 1
Basiretsiz düşlerin kıyısında bir yaşam
Nasırlı parmakların notasında bir hüzzam
Baharlar can çekişir sazların telinde gam
Budanmamış ağacın meyvesi dalında ham
Kara kışın ayazı canı candan bezdirir
İşsiz güçsüz garibin mezarını kazdırır
Çoluk çocuk aç bilaç açlık ferman yazdırır
Kabuk tutmaz yaranı her geçen gün azdırır
Umutsuzluk sarınca kalır yüreğin darda
İşsizlik can çekişir garibim kalır zorda
Çare olmaz dövünmek ne kışta ne baharda
Dayan garibim dayan umudu yakma harda.............Kardelen-1