Ha eksik ha fazla  koy teraziye ;
Aşk denen bir sözün hatırı için
Ah etme vah etme geçen maziye ;
Yorulan şu dizin hatırı için

Doğruyu ararda  bulmaz ya eğri
Ha işte, bizde ki, böyle bir ağrı
Suya dert dökenin  yanıyor bağrı;
Yağmurun ve güzün hatırı için

Mevlana ağaçtı Yunus yapraktı
Ferhat Şirin dedi dağlara aktı ,
Şu çiçek Veysel’i gözsüz bıraktı;
Beş telli bir sazın hatırı için

"Bana seni gerek" deyince Yunus
Tutuştu  denizler yandı okyanus
Sende ki dertmi be! Sus yüreğim sus...
Serince bir közün hatırı için

Boşuna dil dökme siteme, aha
Karanlık diz çöker nurlu sabaha
Yusuf’a kuyuda  varmış  Züleyha
Gencelen bir yüzün hatırı için

Umuda göz kırpar yüzdüğün yollar
Boğulsan el  verir o cılız dallar
Gün gelir karada yüzer sandallar
Yokuşta bir düzün hatırı için

Bağbalın gülünü biçsede orak
Yağmura mahkumdur kuruyan çorak
Mazlumun ahını Allah’a bırak
Kefen denen bezin hatırı için


İbrahim Sezgin
15.01.2021
06.38