2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
497
Okunma

Yoncanın dördünü bir arada bulmak çok kolay, fakat dört yapraklısını bulmak çok zor. Ömrümce bir tane buldum, yıl 1995 Denizli’de.. Gülüm dedim ben ona ve aynı yıl içinde ömrümce unutamayacağım bir tomurcuk gül gonca çıktı karşıma, aşık oldum 41 yaşında, fakat bu aşk hiç de kolay değil, sıradışı bir aşktı ve imkânsızdı...Bir platonik sevdanın en yakıcı yangınlarından geçtim ve şair oldum bu yüzden...
Öyleki kalem kâgıt gece gündüz düşmedi elimden ve gülün gül yüzü hiç kaybolmadı gözlerimin önünden.
Bu gün dilimde sözcükler aşk ile dansediyorsa bunu yaşadığım yangınlara, danseden alevlere, savrulan kıvılcımlara, o güzelin gözlerinden kayan yıldızlara, gözbebeklerindeki karadeliklere borçluyum..
Bu gün tek başıma yürürken yolda şiir yazarak yürüdüm, bir/yandan ağladım bir yandan güldüm..
Şimdi yürür iken yazdığım son şiir: AŞK VE GÜZELLİK...
AŞK VE GÜZELLİK
Çekilmezmiş dünya aşksız hiç meğer
Dostluk sevgi saygı olunca güzel
Sevgi dolu dünya her şeye değer
Verilen söz yerin bulunca güzel
Her canın canâna borcudur vefa
Vefanın bedeli çekilen cefa
Parayla sürülen zevk ile sefa
Emek alınterin olunca güzel
Kara günler gelir geçermiş baştan
Başımda efkârım göz ile kaştan
Taş olsa erirdi damlayan yaştan
Gözlerin gözüme dolunca güzel
Arı çiçek çiçek petek doldurur
Güneş gün kurusu meyve oldurur
Gönül hasret ile çile doldurur
Gönüller dengini bulunca güzel
Kâlp kâlbe karşıymış yetiş imdada
Aşk ile gönüller ersin murada
Çok hasretlik çektim sensiz dünyada
Kâlpler bir arada olunca güzel
Sevgi saygı hürmet şefkât merhamet
Aktaşın gözünden damlayan rahmet
Acıyı bal eyle yangına sab’ret
Dalda koruk helva olunca güzel
Şaban AKTAŞ
12.01.2021- 17.19
Görsel: Şaban AKTAŞ
EHİL İLE AHALİ
Gece gündüz emek emek
Kurduğum uyaklar ile
Ayaklarınızın üstünde
Yürüyüp gittiniz ya
Adam oldunuz şimdi
Beni görmezsiniz bile!..
Fakat aklımı yemedim
Aylarca yıllarca terledim
Yıllarca kafa yorup
Düşlerimden derledim
Hakkım helâl midir size
Sorsanız bir bey(n)inize?!
Altında adınız imzanız
Olsa bile sizin değil
Ele ait yazdığınız şiirler;
İntihaldir bunun adı
Göz, eli dili bilir, yürek duyar
Arif olan anlar yâdı!
İntihal, kafa yormadan
Başkasınınkine konmaktır
Elin çocuğunu kucaklayıp
Kendi çocuğu sanmaktır
Aynaya bakıp bir gün
Vicdanen yanmaktır!..
Kim imiş ehil, kim imiş ahali
Tarih bir gün yargılayacak
Kimin boyu posu, neymiş hali
Vicdan kendini sorgulayacak
Kimsenin hakkı elde kalmaz
Herkesin boynunda vebali!..
Aşk ile seslenmek başka şey
Ç/almaya heveslenmek
Çok daha başka bir şey
Kanından belli şiirin damarı
Ç/alanın yaptığı yanına kalmaz
H/aklı olan yapıştırır şamarı!
Ben niye üzüleceğim
Çaldıysan elin sözünü
Sen kendine üzül
Yazdıklarım özgündür
Şiirlerim protez değil
Eli ayağı düzgündür!
Herkese bir nasihat;
Düzgün isen, var ise yüreğin
Yazdığının altına saatini
Dakikasını yaz ve tarih at,
N e alâka der isen
Nice insan var yalaka,
Tarih affetmez en büyük falaka
Şaban AKTAŞ
14.01.2021- 07.29
ÖZETİN ÖZETİ
Özetin özeti kalsın dilimde
Al şu boş sözleri atılsın çöpe
Yalnızca türküler çalsın telimde
Gel uyandır beni sen öpe öpe
Senin kadar güzel değil hiç bir şey
Ne petekteki bal ne kadehte mey
Aşk ile dolu hey gidi günler hey
Gezmiştik ikimiz dağ dere tepe
Birlikte yanyana gezdiğim günler
Aşkın deryasında yüzdüğüm günler
Gözden aşkla bade süzdüğüm günler
İnce bir dal gonca gül idin körpe
Her sabah hayâlin düştü aynama
Güneşten süzülüp girdin dünyama
Küçücüksün ateş ile oynama
Yağsın kollarına kar sereserpe
Şaban AKTAŞ
13.01.2020 - 17.15
BAM TELİ
Paslanmıştı eski teller
Sazımın tellerini değiştirdim
Tel deyip geçme
Bir takım tel Kırkbeş lira
Satan usta dedi ki
- Bunlar çok kaliteli tel
Amerikan malı!
Piramit’ten falan iyidir!
Bilemiyorum
Belki doğru belki yalan
Pazarlığa kalkışmadım
Verdim parayı aldım
Taktım telleri çaldım
Fena değil, güzel teller
Bağlama bizim
Telini yapan eller!
Ah ah, kime ne diyeyim
Büyük Ata’mız
"Istikbal göklerdedir!" dediyse
Boşuna açılıyor havaya el(!)
Uyan Türkiye uyan
Bilime gel, teknolojiye gel!
Tırnak makası, çakmak
Jilet, fotoğraf makinası
Optik eşya, telefon derken
Bunlar kolay üretilip
Herkesçe tüketilen
Küçük teknik malzemeler
Fakat hiç de az değil
Bu tür şeyler için
Dışa ödediğimiz bedel?!
El üretip yapan yapana
Parayı kapan kapana
Daha ne diyeyim başımızdaki
Gözü açık, açıkgöz bakana?!
Bir söz vardı eskiden
"Yerli malı Türkün malı
Her Türk onu kullanmalı!"
Kulak asan kalmadı
Ekonomi ters giden!..
Şaban AKTAŞ
13.01.2021- 14.25
HAVA DURUMU
Gece çok sertti hava
Çok yaman esti rüzgâr
Kırdı çarptı geçti
Ne dal kaldı
Ne saksıda çiçek
Balkon darmaduman...
Yağmur başladı ardından
Şiddeti giderek arttı
Boşalınca kasveti
Suya döndü bulutlar
Mavileşti gökyüzü
Güneş gülümsedi...
Pencereden baktım
Mor dağlardan kalkan
Yeni yeni dumanlar;
Yağmur rüzgâr fırtına
Her saniye anbean
Değişiyor gökyüzü
Ay yıldız güneş
Dönüyor durmadan...
Gece boyu sertti rüzgâr
Öğleyin yumuşadı
Kaybolup gitti gitti
Üstümüdeki karabulutlar
Bize benziyor doğamız
Dışımız gibi içimiz
Düşümüzde duygular...
Şaban AKTAŞ
13 Ocak 2021- 12.51
İNSAN AFETİ!
Deprem, sel baskını
Tsunami heyelan
Salgın hastalık
Derken işte insan
En büyük doğal afet!
Bir yandan virüs
Bir yandan aşı yapar
Sakar mı sakar,
Akıllı yaratık ya insan
Günahını bile satar!
İnsan ki zulmeden
En vahşi mahlûk
Acımasız faşist;
Sağ eli kan kusturur
Sol eli çanak tutar!
Şaban AKTAŞ
11.01.2021 - 11.22
ŞİİR DE YOKSA?!
Anlamaz bizi kimse
Biz de anlatamayız
Acımasız akıp giden zamanı
Dertlerimizi kimselere
Şiirin içinde yürek
Coşku sevinç
heyecan bir yanı,
Acı kahır zehir çile
dert küpü öbür yanı
Doludizgin
Ağzı köpüklü küheylân
Saf kan at;
İçine çökmüş sanki
Sırtında yüküyle
büsbütün ka/in/at!..
Yürekte bitmeyen savaş
Bir yanında iyilik güzellik
Bir yanında çirkeflik kötülük
Saf tutmuş süvarileriyle
Elde kılıç kalkan ok mızrak;
Kâğıt kâlem habire
Sürmekte amansız bir savaş;
Anlaşılmaz âlem?!
İçten yıkılan kaleler
Kopup düşen kelleler
Derken
Elden ayaktan çekilen
can yavaş yavaş...
Taş üstünde kitabe
Söz kalıyor geriye
Helâk olan yürekler
Toprak oluyoruz
Solu/canlar ile
solu/yoruz arkadaş...
Şaban AKTAŞ
12.01.2021 - 09.19
GÜL LOKUMU
Tadını kokusunu
Aromasını
Gülden alıyor
Akdeniz Lokumu
Yumuşak hoş
Teninde pudrası
Dilimde aroması
Üçgen lokum
Kıstırması leziz
Güllü lokum
Sen yoksan
Bil ben de yokum...
Şaban AKTAŞ
11.01.2021 - 23.11
AKSİ ŞEYTAN
saat gibi çalışıyor kâlbim
sessizce bir ahenk içinde
ritminde dakik,
fakat elim sakar
neye uzatsam
bir sakatlık çıkar;
bun’un başkaca(?)
açıklaması yok,
yüreğinde insan
düşünde derya
aşka dalıp dalıp gitmese
çıkmaz aksilik bu kadar...
Şaban AKTAŞ
11.01.2019 - 17.40
GİDER?!
Bir karanlık yoldur gider
El uzatsan koldur gider
Ayak desen baldır gider
Bilmem bu ne hâldir gider?!
Koktu baştan bozuk düzen
Ondan sapık çocuk düzen
Ne desin ki yazıp çizen
Kalemini kaldır gider
Hırsızdan hesap soran yok
Ne olacak hiç yoran yok
Vicdan nedir hiç soran yok
Cüzdanını doldur gider
Aktaş sana n’oldu böyle
Bul bir çözüm yolu söyle
Hak hukuğu üstün eyle
Aydınlık bir yoldur gider
Şaban AKTAŞ
13.01.2020 - 22.22
BAŞUCUMDA DEFTERİM VAR
Başucumda defterim var
Türlü türlü dertlerim var
Yazmaya sebeplerim var
Sele sepet dert yüküyüm
Ekmekten aştan kesildim
Yarı yarıya eksildim
Düştüğüm yere kösüldüm
Dile gelmez bir türküyüm
Yine yarım kaldı türküm
Yarınımdan benim korkum
El âlemden varsa farkım
Ben o gülden dert yüklüyüm
Kâlbin içten gelen sesi
Sevgi gönül meselesi
Gül kokuyor yâr nefesi
Yıllanmış şarap küpüyüm
Şaban AKTAŞ
11.01.2020
Yangını yangınla söndürmek, aşkın doğasında var.
Şaban AKTAŞ
12.01.2021
Hem sevdim hem kaçtım bu nasıl aşktır
Kaçarken bağrıma bastığım taştır
Yüreğimde yangın gözümde yaştır
Ben bu aşkı nasıl anlatsam sana?!
Bunca şarkı şiir türküden sonra
Yazmak ister gönül seni romana
Patlayan yüreğim sığmaz devrana
Bu yangını nasıl anlatsam sana?!
Gözüm ıslak gönül derinden kanar
Aşkım odu külü gülüme yarar
Kireci söndürsen yeniden yanar
Gönlümü ben nasıl anlatsam sana?!
Suyla ateşi/mi anlatsam sana?!
Şaban AKTAŞ
12.01.2021 - 20.21
...
11 Ocak 2019 ·
Herkese Açık ile paylaşılıyor
POLİTİK ACILAR
Ne sağından ne solundan
Dosdoğruca git yolundan
Eğrilikten kim ne bulmuş
Ayrılma sen doğruluktan!
Eğriye eğri diyorlar
Doğruya doğru diyorlar
Bir gün saçın başın yolar
Hayır gelmez eğrilikten!
Çalar çırpar şişman olur
Zaman gelir pişman olur
Dost bildiği düşman olur
Aklın yolu doğruluktan!
Haydan gelen huya gider
Eğrilik pusuya gider
Dünyayı erken terkeder
Çeker daha eğrilikten!
Aktaş kâlbinde terazi
Ayırdın çürük kirazı
Elinde kaldı birazı
Ne kaldıysa doğruluktan!
Şaban AKTAŞ
11.01.2019 - 23.09
5.0
100% (3)