4
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
900
Okunma

Yoksun ya
sevmiyorum perşembe günlerini
Dostlarım Yusuf’un gömleğindeki yırtık gibi
tarif ediyorlar eşkalimi
Annem de iğnesi dilinde arı
Sense bazen
dalgaların isimsiz cesetleri bırakıp kaçtığı
sahil şeridi gibi
bazen de bir avuç toprak
susuzluktan çatlamış dudakları
Annem demişken
Mübarek gün deyip
ara veriyor beddualarına
acılı tarhana yapıyor
Acılı tarhana içmek için önce
“biz eskiden….” hikayesi dinlemek gerekiyor
Kuşlar sevmiyor hikaye dinlemeyi
-aynı hikayeleri kim tekrar tekrar dinlemek ister ki-
zıvanadan çıkıp
acısını da kapımdan çıkarıyorlar
Ev sahibi kapı sesine kuduruyor -kısır döngü-
ama zat-ı alileri perşembeyi seviyorlar
Gökkuşağını ben ilk
babamın boya elbisesinde görmüştüm
En son senin gözlerinde
Kıpırtısız duruyordu
ve kırılmıştı iskemle
Evet günlerden perşembeydi
Kahrolası perşembe !
Eskiden kimse protesto etmezdi beni
en azından perşembe günleri
Şimdi evimin önünde
kimliğini bilmediğim ayak sesleri
Sanırsın birilerinden
adımı herhangi bir sokak tabelasına
yazmasını istedim
Benim için dua etmesini
Bağcıklarımı bağlamasını
Ekmeğini bölüşmesini
Ve evet içinden gelmese de öpüşmesini
Yok daha neler
sadece perşembeleri sevmiyorum o kadar
-bir de geçmeyen yara izlerini
ve postal gevezeliklerini-
Ama açtıkça açıyorlar yine de
kimliği meçhul birileri protesto seslerini…
…………..
Yoksun ya
sevmiyorum salı günlerini
Omzundaki dövmeyi mi hatırlatıyor nedir
Hem geçimsiz
hem de olur olmaz çimdikliyor zihnimi
Sarmayı alışkanlık edinmiş
Kayahan kasetlerim gibi
Bugün kürsüye çıkan herkes
inandığımızı düşündüğü şeyler anlatıyor
grup toplantılarında
Birileri ortalığa saçılan cümleleri
toplarken
kurşun yapmak için
ben gülüyorum
Sonra ara verip
Çin’deki kelebeklerin
kanatlarındaki renkler de
buradakilerle aynı mı diye düşünüyorum
Hatırlıyor musun sevgili
Kelebekler boynunun kenarında
ne güzel ölürlerdi
Dudaklarım gibi…
Herkes bilmez
salı senin kırmızı giydiğin gün
ve göğüs kafesime
çığlıklarını gömdüğün
Dahası var
Kulağıma ezan okumayı unuttukları gün
ve yere ilk ekmek düşürdüğüm
İlk zayıf notumu aldığım
ve ilk ayrıldığım -çokça ağladığım-
Sen bilmezsin
Kumbaramı o gün çaldılar benim
O gün tehdit edildim F’yi sevdiğim için
-F. beni sevmezdi
dilim tutukluk yaptı söyleyemedim-
İlk o gün öğrendim
çekip gitmek diye bir şey varmış
Ve akrep dediğin
-babamın Seiko 5 saatindeki-
bazen kendini de sokarmış…
Özgür SARAÇ/Râzı
08012021Denizli