Efkârda rütbeli hüzünde kıdem;
Kadehte benim de buzum bulunsun;
Bu gece zil – zurna şarkılar madem;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Peşine sayılmış sevdamın nakdi;
Bozulmuş gönlünde mazinin akdi;
Geldiyse buyursun ayrılık vakti;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Madem ki yüzümüz aynayla dargın;
Birazcık Mihriban birazcık Vurgun;
Namluda beklerken deliren kurşun;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Çoktandır çaldığım kapı duvarsa;
Gönlümüz sabırdan medet umarsa;
Eğer ki bu günün yarını varsa;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Kırdığım kadehler sayılmasa da;
Kafamız kör-kütük ayılmasa da;
Bir ömür sözlerden cayılmasa da;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Taşımaz kahrımı koyduğun kafes;
Ne muradım kaldı ne de bir heves;
Hele bekle diyor duyduğum o ses;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Ben bende kayboldum hep azar azar;
Talihim gül deyip gülse ne yazar;
Bir kazma bir kürek hepsi bu kadar;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Son sayfa okunan bölüm neyse ne;
Bunca yıl çektiğim zulüm neyse ne;
Eninde sonunda ölüm neyse ne;
Çorbada benim de tuzum bulunsun…

Ali ALTINLI – 15.12.2020
Saat: 00:27