Şairler 'sus' sığınağının baş misafiridir.Herşeye rağmen susmanın en efendi hâllerini sergiler.
Şairler 'sus' kalesinde ölüdür lâkin kalemi hep uyanık, hep diridir.Bağıra bağıra haykırır bağıra bağıra döker meramına kâğıda.

Bazen duyuramaz sesini bazen de duymazdan gelirler.
Oysa ne önemi var ki mesafelerin.Duymak isterse lezzetini rüzgârın, dinlemek isterse taşların sesini hangi duvar engel olur ki duymamaya, veyahut görmemeye.

Ha bazen bir milim ötesindekine ne kadar bağırsa bağırsın, ne kadar anlatırsa anlatsın bir kulağından girer içinde ne var ne yok süzgece uğramadan diğer kulaktan çekip gider sözler. Yürek duymadiktan donra ne söylesen boştur.Yürek denilen duyu işte böyledir.Hiç tanımazdan gelir, umursamaz bazen.
Nedenler, niçinler, ama'lar çünküler vs.ler.. bir aşkın hasarına, yıkımına yol açan diğer faktörlerdir.

Yaşar/casına ,
Yaşamak istercesine değil
duyguları harbi yaşatan kalem.

Okurcasına değil,
Hissedercesine okuduk.
Eyvallah

Güne yakışırcasına değil
Yakışmış
Öyle hasbi
Öyle içten
Öylesine değil öyle güzel.

Derin dokunur dokunursa kalemin sevgiye dair kağıda ve harfler kimi zaman intihar kimi zaman bayram eder cümlelerinde..

Unut ve umut arası yüreğine yakışan etkili bir şiirdi yine kaleminden değerli şair abim.


Tebrik ediyorum değerli şiirini,
Selam ve dua ile.

sitem lehçeli ahir sözlere ...

Ne çok şiirdi! Tebrikler