NASİHATİM-17
Dostlar kara günde belli olurmuş
Arayan mevlayı elbet bulurmuş Hayaller gün gelir gerçek olurmuş Dostları ömrünce sorasın yavrum Ele kuyu kazan içine düşer Ocakta pişenden komşuya düşer Tavuk yemek için toprağı eşer Ekmeği komşunla bölesin yavrum El kazanı ile aşın kaynamaz Bilesin aç ayı asla oynamaz Aça dünya versen gözleri doymaz Kanaat şükrün kapısı yavrum Fırsat her vakitte geçmezmiş ele Karar vermek için etme acele İstişare etki hayırlı gele Meşveret sünnettir bilesin yavrum Garip kuşa yuva yaradan yapar Şükürü bilmeyen yolundan sapar Sahipsiz kuzuyu çakallar kapar Bunları hatırına yazasın yavrum Gönülsüz yenen aş ağrıtır başı Mazlumlara karşı kaldırma kaşı Yabani ağacı düzletir aşı Nasihate her zaman kulak ver yavrum Gülme sen komşuna gelir başına Haramı sakın ha katma aşına Değer ver insana bakma yaşına Kıymet veren kıymet görürmüş yavrum Hak deyince akan sular durulur Bir hak için elbet mizan kurulur Kuruş olsa bile hesap sorulur Kimsenin hakkını yeme be yavrum Hekimsiz hakimsiz yerde oturma Yanına gelenin gönlünü kırma Hoş görünür elbet kaftanda sırma Kaftana itibar etme be yavrum Herkesin ettiği yoluna gelir İnsanın iyisi sadaka verir Hayırda koşanın dertleri erir Hasenat belayı def eder yavrum Son sözümdür sana vasiyetim bu Uyarsan sözüme nasihatım bu Mahşerde delilim münacatım bu Ak Yüzümü kara çıkarma yavrum |