2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1306
Okunma

Sessiziliğin gürültüsüyle uyandım bu sabah
Taş duvarlı ankara’ma ekim rüzgarı esiyor ılık ılık,
Sarı yapraklarla bezenmiş sokak mistik küf kokusuyla sarıyor,
Sonra sen geliyorsun ya aklıma ,
Kayboluyorum kendim de,
Ciğerlerime daha çok çekiyorum sigaramı sen diye.,
Yokluğun diyorum ya hani yokluğun.....
DAĞILIYORUM
Kalbim pes etme dedim,
Boşluğa bakan kaçamak gizemli bakışlarım
Naralar atıyor belki içimde kaynayan volkan
Susuşlarım
Konuşamam
Lal olurum her kelamda
Bir ezgi söyler dudaklarım mırıltılarla
Ciğerime işler her bir notası
Unutmak isterim ama unutamam
Hayatta en acı veren şey
Başkasıyla olduğunu bile bile hala sevmeye devam etmektir
Evet
Kalabalığın içinde bile fark edilmeyen bir yalnızlığım var
Üşüdüğümde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke,
Sevilmediğimi anladığımda yüreğimi kapatmak
Sensizliğin düşüncesi bile öyle acı ki, kahrediyor.
Alev alev yanıyor yüreğim,
Sonra birden soğuyor, korkuyla karışık endişe doğuyor susuyorum.
Kabuğuma çekiliyorum.
VE biliyormusun ki
’’Hiç bir şey acıtmaz, hiç bir şey yıpratmazmış insanın canını,
Sessizliğin sesininin gürültüsünü duyduğun ânâ kadar.
Aleyna ırmak yavaş
5.0
100% (11)