NASİHATİM-16
Atılan oklar dönmez geriye
Hesap sorulmazmış elbet deliye Nasihatler benden sana hediye Miras bil bunları sakla be yavrum Ava gelmeyen kuş olmazmış yavrum Başa gelmeyen iş olmazmış yavrum Sallanınca diş durmazmış yavrum Bunlarıda sakın unutma yavrum Ayağı yürüten baştır dünyada Her şeyi görürsün elbet rüyada Bu dünya kalmaz bilki sanada Zaman rüzgar gibi esiyor yavrum Ayın ışığında ceviz silkinmez Çektiğini senden başkası bilmez Gözler bakar ama hiç seni görmez Derdine çare tek sensin yavrum Bin bilsende elbet bilene danış Kıyamete kadarda bitmez bu yarış Malına sahip çık olsa bir karış Kara günde yanında olmazlar yavrum Bir gözün ağlarken öteki gülmez Birkez sürçen atın başı kesilmez Yetimlerin ahı mahşerde dinmez Derdi olana dermen olasın yavrum Cennetin kapısını cömertler açar Çirkefe taş atma üstüne sıçrar Çobansız koyunu elbet kurt kapar Her konuda cömert olasın yavrum Doğmayan çucuğa kaftan biçilmez Çağlayan dereden asla geçilmez Çimrinin verdiği sudan içilmez Cimrilerle selamın olmasın yavrum Damlaya damlaya göl olur dolar Gül dalında açar dalında solar Yaşarken insanlar rızkını arar Rızkının peşinde koşasın yavrum Dibi görünmeyen suya girilmez Doğmamış çocuğa kaftan biçilmez Her şeyden geçilir yardan geçilmez Bunada kulak veresin yavrum Son sözümdür sana vasiyetim bu Uyarsan sözüme nasihatım bu Mahşerde delilim münacatım bu Ak Yüzümü kara çıkarma yavrum |