NASİHATİM-10
Çobandır sürüyü sürüyen kişi
Çobanlıktan başka yoktur bir işi Sürüyü artırır elbette dişi Sürüne her zaman sahip çık yavrum İyiyim demekle iyi olunmaz İyiler nasipsiz elbet bulunmaz İyiyle olana hesap sorulmaz İyilerle beraber olasın yavrum Güneştir elmayı kırmızı yapan Sürermiş tarlayı öküzle sapan Fareye kurulur zehirli kapan Hayatın kanunudur bilesin yavrum Büyüğe hürmet et küçüğü de sev Ahirde iman esas dünyada ev Kendini aynada sakın ola dev Bakıp ta sakın ha görme be yavrum Mazlumlarla dost ol zalime düşman Yanlışa düşenler oluyor pişman Gün gelir bedenden çekilecek can Şimdiden o güne hazırlan yavrum Dilin kemiği yok sözün bilesin Sana gelmeyene koşup gidesin Alem senin için insandır desin Kıymetini başkaları biçermiş yavrum En büyük düşmanın kötü arkadaş Üç kuruş uğruna sana atar taş Ne yol olur ondan nede bir yoldaş Kötülerden her zaman sakın be yavrum Muhabbetin yeri gönüllerdir bil Ne yaparsan yap bir gönüle gir Gönüle girende bulunmazmış kir Her daim bir gönülde olasın yavrum Doğdun kulağına ezan verildi Nasibin kısmetin rızkın dirildi Dünya kundak oldu yere serildi Talihin güzel olsun be yavrum Dünyada varlıklar zikir eder hep Güneşler doğarken nerdesin acep Kefende bulunmaz dikili bir cep Her kes gibi kefeni giyersin yavrum Son sözümdür sana vasiyetim bu Uyarsan sözüme nasihatım bu Mahşerde delilim münacatım bu Ak Yüzümü kara çıkarma yavrum |