1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
758
Okunma

HAL DİLİNDEN SÖYLEŞİ
YUSUF BİLGE
Gözlerimiz kelebek, gönlümüz çiçek bizim;
Can cana muhabbetin senasından acizim;
Dostane bakışların konuştuğu sohbette,
Yaran ile içilen çay şifadır azizim!..
Sena: Övgü, methiye.
DOĞA SOYUTLAMASI
Çehreni kopyalayan koz ağaç kütüğünden,
Yontulan kaplamayı seyret gönül gözünden!..
Doğanın fırçasından soyut çizim resmini,
Çerçeveletip koru yad-yaban körlüğünden!..
Koz ağaç: Ceviz ağacı.
AŞKININ MERDANESİ
Ey her sözünün eri çelik bilek dilaver,
Diğerkamlığın kadar iç avazınla göver!
Dilinden dinleyelim ömre bedel aşkını,
Yüreğini kanırtan meramın hakkını ver!..
Dilaver: Yürekli, cesur, yiğit, kahraman.
Diğerkam: Kendinden çok başkalarını düşünen, başkalarının iyiliği için fedakarlık yapacak yaradılışta olan kimse.
ZAĞLI DİL
İşinin erbabıdır, harbi kısa emelli;
Davasında haklıysa, şakası yok, vur-elli;
Doğru dürüstlüğüne toz konduran aymaza,
Her sözcüğü bir sırat, kılıçtan keskin dilli…
Zağlı: Kılağısı verilerek keskinleştirilmiş.
UMAY BEDEN
Boynunda sevda halesi, som ışıktan iskelet;
Özneleşmiş vakarından şavkarıyor asalet;
Aşkının aşkınlığıyla ruhun rehberliğinde,
Maverayı keşfediyor umay beden hayalet…
Umay: Eski Türklerde iyilik, güzellik ve şifa meleği.
5.0
100% (2)