2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
411
Okunma
Bir duvarı
yıkamadığın
zaman
onun üstünden
atlamanın da
aydınlanmaya
dair olduğunu
güneşin
sana
merhaba
deyişinde
bulursun
kumlara
gömülmüş
duvarlarıyla
ün salmış
antik günahlar
onları yaratan
tanrılarıyla
çürür
bir şeye
inanmak
kadar
inanmamak da
bir dindir
görünmez
bir duvarın
betonu
zihnimizde
başlar
duvar var mı
diye
kafamızı
saniyelik
bir uğraşla
çevirip
ona
bakmayız
bile
duvar
olsa da
olmasa da
yeryüzüne
çizikler
atmıştır
tepemize
binen
atalarımız
ya da
tepesine
bindiğimiz
atlarımız
her yürüyüş
başladığımız
yere döner
ve belkide
bu yüzden
en iyisi mi
yerinde kalmanın
dogmatik
annesine
sarılır
çocuk...
İlker ÖZDEMİR
5.0
100% (1)