Her hıyarım var diyene tuz ile
Dere tepe aşıyorsun bu ne hal
Eşşek düşmez bir çukura iki kez
Sen durmadan düşüyorsun bu ne hal

Yalanlarla avunmaya alıştın
Aç kaldıkça ekmeğini bölüştün
Onca sene aygır gibi çalıştın
Beygir gibi yaşıyorsun bu ne hal

Tembel tembel yatan çatıyor sefa
Kara günde sürülen sen ön safa
Var zamanı itilip bir tarafa
Çöplükleri eşiyorsun bu ne hal

Sıvazlansa sırtın hemen kanarsın
Nere dense o tarafta tünersin
Kümesteki yoluk kaza dönersin
Ağustosta üşüyorsun bu ne hal

Aç gözünü kanma artık yalana
Göz kapama yolsuzluğa talana
Bel bağlayıp kucak açıp yılana
Sokuldukça şaşıyorsun bu ne hal

Güdülürsün güden vurdu parayı
Açtı gel gör fersah fersah arayı
Sen sırtında nasır tutmuş yarayı
Cırnağınla deşiyorsun bu ne hal

Allahsızlık yapar bed din adamı
Kibir dolu görüntüsü endamı
Cehennem ya dürzülerin encamı
Peşi sıra koşuyorsun bu ne hal

Hiç verirler dağılırken pay vakti
Çağrılmazsın düğün dernek toy vakti
Meydan meydan siyasiyi oy vakti
Omuzunda taşıyorsun bu ne hal

Ayhan çoban
30.08.2020
Kırşehir