3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
735
Okunma
Bütün ruhlar sakinken, kızıllaşan akşamda
Şimdi bütün duygular, yanık yanık hüzzamda
Zaman uyutamıyor, asrın koyu rengini
Ateş avutamıyor, nefsin çetin cengini
Günden güne değerler, teker teker soluyor
Kaygısızca yalanlar, âlemde can buluyor
Çıldırıyor geceler, yarın hiç yokmuş gibi
Kalplere yerleşiyor, hüzünler dizi dizi
Halbuki kanatlansak, ışık selam verecek
Farkında olsa ruhlar, akşam çiçek derecek
Göklerden rahmet yağıp, kalpler huzur bulacak
Kar düşen gönlümüzde, beyaz dünya olacak
Kandil cana akacak, ışık aşka bakacak
Katranlı yüreklere, daim Yunus akacak
Çıra değil miydik biz, zaten yanıp tutuşan?
Neden olduk ey neslim, zehre kanıp tutuşan?
Hadi durma dön yine, ışığın etrafında
Varlığınla olma hiç, yalanın tavafında
Kırılma zamanında, doğmamış sabaha ak
Hasret inleyen neyden, yanık segâha bak
Hüsranların gidecek, canında güller bitecek
Şenlenen bahçenizde, hep bülbüller ötecek
İçinize dolacak, Nesimi’nin rüzgârı
Gökyüzüne ağacak, Mevlânâ’nın çınarı
Doğacaksınız böyle, baykuşlar ötmeyecek
Artık ocağınızda, zifirler tütmeyecek
Yüreğinizde farklı, iklimler oluşacak
Hislerinizde yeni, mevsimler buluşacak
Dolaşın ışık ışık, umut tüten yerde
Kır kururunu hemen, ol yıldızlı seferde
Koş durmadan ey neslim, derman bitene kadar
Yar nefsin zincirini, ömrün yitene kadar
Nasihat deme bana, benimkisi tavsiye
Rabbim daima versin, hep manevî hediye
Tomurcuk aç sabaha, gülün güllere ağsın
Üzerine Yaradan’ın, rahmet yağmuru yağsın
Durmaksızın hep tutuş, tıpkı Pervâne gibi
Saadetten dökülsün, yaşların dizi dizi