62
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2367
Okunma

Saç traşı olmayı sevmem ben.
Ne zaman otursam o koltuğa,
İlk sabıka kaydım orda alınır.
Saçlarım sıfıra vurulur,
Parmaklarımda siyah bir damga
Saçlarım uçar gider
Bir hüzünlü eylül akşamında....
Ağaçlar ormanda güzelse,
Başta saç öyledir gençlikte işte.
Rüzgarda sallanan,
Ağaçlar değil dallardır oysa.
Yapraklar şiir yaza durur
Genç yüreğime,
Ellerimde kelepçeler,
Başım,
Bir baba katilinin elinde
Saçlarım yerlerde sürünmektedir....
Bilirmisiniz siz,bilmem?
Ben ne zaman,
Berbere,saçımı kes desem
Süngülü iki asker durur aynada.
Üç parmağım,
Dokunur boya kutusuna
Düşer adli sicilim evraklara
Yirmisinde.
İşlenir sabıkam tutanaklara.
Adımı boş verin
Yazın yaşımı
Suçumu lügatlara diyecektim
Uzatıldı önüme matbu evrak
Haykırdılar imazala......!
Serde inanmışlık var
Birde;
Sevmişlik koşulsuzcA ülkemi.
Okudum seceremi
suçumu göz bebeklerinden
Utanmadılar.
Ben traş olmayı sevmem
Oturunca o koltuğa
Gençliğim
Geçer merasimle gözümün önünden.
Muddei-umumi
Yani savcı,
Dörtyüz kırk ikiden başlar
Ceza kanunundan.
Genç yüreğimin yüzüne okur iddanameyi.
Gizli örgüt kurmak,
Cürme tam teşebbüsten
Devlet düzenini bozup
Yeni bir devlet kurmaya azmetmekten
İdamına der,
Gülümser...
Siz hiç gülerek,
Sen öl diyebilirmisiniz birine?
Ben traş olmayı sevmem
Ne zaman otursam o koltuğa
Başımı kes derim berbere.
Yirmiyedi yıldır,
Biz her eylüde ölürüz.
Yere düşen yapraklarda
Biraz sevdalarımız ölür,
Biraz hayallerimiz.
Şimdi,minnettarim Tanrıya
O uzun saçlarım yok,
Kese kese kurutmuşlar kökünü
Berbere ihtiyaç kalmadı artık.
Sakala gelince
Hiç umurumda değil
Hiç saç traşı olmayımda
Ellerimle yolarım sakalımı..
Ben traş olmayı sevmem
Hele eylüllerde
Nefret ederim berberlerden...