uykulara yürümüştüm
yada öyle sanıyordum
sandığıma da kanıyordum
bazen yokuşlarda susamak
bazen kumlardan kalelerin
altında kalmak
çocukluğumda yol almak
bazen de
özlemek
sırtımda derin ağrılar
bırakırken
iç sesim içli içli
harflerini ağlatmaya
başladı...
sesimi yuttum
dinliyor ,şaşırıyor
ağzımı elimle
düştüğü yerden kaldırıyorum
içim dışımı dinliyor
dışım içimi
“özledim “
ses kulağımdaki çınlamasını
dinliyor,bitince başlıyor
bazen diyor bazen
arardı ...
öyle saatli saatsiz
anlattığını hatırlamam da
sesini duyduğumda
geceyse de
gördüğüm görmediğim
dünya aydınlanır dı
nur inerdi de elimden tutar
göğün merdivenlerini
adımlardık...
tüm evreni ayaklarımın altına
sererdi...
o bazenler var ya
sesini özlediğim bazenler
bazen değil
her
zaman düşlü düşsüz
ararım...
alo diyemem...
Sibel Karagöz