1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1324
Okunma

Eyvallah çekmişim her aha karşı;
Ver müjdemi artık cana geleyim…
Bir gece yarısı sabaha karşı;
Tut elimden artık sana geleyim…
Yüzük yeri boş duruyor parmakta;
Salkım saçak hasretliğin dudakta;
Bir nefeslik sanma sakın uzakta;
Tut elimden artık sana geleyim…
Hasretliğin derman olmuş derdime;
Dokunmayın yaramdaki kurduma;
Uzak kaldım sensizlikte yurduma;
Tut elimden artık sana geleyim…
Aşlarıma tat verecek tuzum yok;
İçtiğimde kadehimde buzum yok;
Çiçek kayıp baharım yok yazım yok;
Tut elimden artık sana geleyim…
Gökkubbe’de kuşum uçmaz nicedir;
Dalım kırık çiçek açmaz nicedir;
Kervanım yok yüküm göçmez nicedir;
Tut elimden artık sana geleyim…
Defterimiz dürülmeye çok mu var;
Bu diyardan sürülmeye çok mu var;
Nerde diye sorulmaya çok mu var;
Tut elimden artık sana geleyim…
Dünya benim mekân benim can benim;
Yolcusu yok viran olmuş han benim;
Damarımdan boşalacak kan benim;
Tut elimden artık sana geleyim…
Sormam gayri seni mezar taşından;
Derya ettim gözlerimin yaşından;
Bugün yarın diye atma başından;
Tut elimden artık sana geleyim…
Tek heceyi sensiz bulmam imkânsız;
Mutlu olmam mes’ut olmam imkânsız;
Dinle beni sensiz kalmam imkânsız;
Tut elimden artık sana geleyim…
Ali ALTINLI – 12.05.2020
Saat: 23:53
5.0
100% (4)