ANNEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Allah kimseyi öksüz-lükle sınamasın ! " SENSİZLİĞİ UNUTUR MUYUM? " Bana hiç güneş gülümsemedi ama İki göz, koca bir dudak çizdim yüreğimdeki aksine Hem bak Anne! Yalnız bir gelincik diktim mezarına. Suyla resmini çizdim başucuna. İçinden kız kardeşim geçti, Gözlerinden göz yaşından asırlar. Ne zaman karanlık kaplasa yeri Kaldığımız istasyondaki trenler Bize gidin diye bağırırlar. Bir hudut gibi sonsuza uzanır O vakit raylar Sensiz nereye gidilir, Anne? Hem sonra yüzler geçer önümüzden, Işıksız yüzler... Bir cılız beden üşür; bir kedi, Çıplak ayaklı kız kardeşim ve ben! Yanına gelmek isteriz, Eceli ne süsler belki bilirsin Mâbut izin verirse çağırırsın, değil mi sen? Boş ver diyorlar, gidenler gitti. Bilmiyorlar ki; Şu iki körpe ömür seninle bitti. Bir şey mırıldan, susma! Gittiğinden beri sükût her yanım Mezar taşları konuşmuyor, Anne! Her sessiz eylül sabahında, Ulu denilen şu gök kubbenin altında Gün değil, sefalet bekliyor bizi. Başımı alıp ellerimin arasına ağlarken, Saçlarımızı öptüğün günler geliyor aklıma Seni bizden kim aldı, Anne! Her hazan gün Süpürüyorlar dökülen yaprakları. Seni gazel sanıp hayatımızdan Kim süpürdü, Anne? İyi şeyler de oluyor, Önceki gün, Erkek bir bebek aldım kız kardeşime. Ben yokken korkmasın, sarılsın diye. Okullar açıldı ya! İşler tıkır! Bir de belediye memurları Çay molası verdiler mi bahçede, ne âlâ! Böyle giderse, Küçük kardeşime pabuçta alırım. Yeter ki sen üzülme, Anne! Akşamlar Anne! Akşamlar çekilmez oluyorlar yine de. Kız kardeşimin gözlerinde Gülüşmelerimizin izi var. Yıldızları gökyüzünden kovup, Gözyaşlarını bir türlü silemiyorum, Anne! Ürpertici bir hisle aklıma geliyor anılar, Yıldırımlar koparsalar da göğüs kafesimde, Dışında bedenin kör, dilsiz, sağırlar, Anne! Sende duymuyorsun beni belli ki, Misafir gelmişiz gibi dünyaya habersiz, Keder sarılmış boynumuza, Koynunda ağırlar. Kaçsam diyorum, Unutur muyum avuntuları? Boya çantam yine nerede? Boyasam maviye yarınlarımı Sensizliği unutur muyum, Anne? * * Diyarbakır Dicle Üniversitesi kampüsünde, küçücük yaşına rağmen boyacılık yaparak küçük kız kardeşine bakmaya çalışan KOCA yürekli bir çocuğa ithafen yazılmıştır. _______________________________________ Kitap: HEP YARIM KALACAKSIN *Bu gün cenneti gördüm, annem çoraplarını çıkarmıştı (( Şair )) Han AKÇADAĞ ____________________________________ |
Bir çocuk tanımıştım. O da ayakkabı boyayarak üniversite bitirdi ve şu an müdür olarak görev yapıyor. Şu var ki; beni hep üzer.. ''Bir baba oğul gelmişti ayakkabılarını boyadım. Baba çocuğunun başını okşadıkça fena oldum ve onlar gittikten sonra deniz kenarında saatlerce ağladım..'' benim de gözlerim dolmuştu..
Onların yürekleri hep yaralıdır
Selam olsun tüm küçük yüreğiyle yaşama kafa tutanlara
Selam olsun değerli bulup yazana.
Yazan yazdıran yüreklere saygım ile...