HADD-İ KUSVÂŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir düşüm var, içi dışı, üstü başı .. SEN ... Her sabah sen doğarsın, güneş utanır, gün sevinir. Yıllar ab-ı revan olur sükûta, tüm çığlıklar susar! Yüreğimde bir sevda meşalesi güzel gözlerin Zikrin limanlarında sahile vurunca nüshaları En tatlı hayaline gark olur özlem nöbetleri, Gönül kör kuyulardan çıkar, mavi semaya uçar. Babil’in mor salkımlı bağlarında al güller açar. Kahverengi gözlerine iki âlem ömrü adarım. Geceye aylin saçarsın, ay utanır, şeb sevinir. Gözlerim tutulur mâh yüzüne, cümle hasret susar! Sevda coğrafyamda Dicle gibi kıvrılır saçların Serabın bedevi göğsümdeki çöle otağ kurar. En tatlı rüyalara gark olur sevda nöbetleri Firkâtin sönmüş bütün küllerini havaya saçar. İzin kalır vahamda düşlerinle saatler geçer. Bir lahza gülümsemene bütün ömrümü adarım. Süt kokan gerdanında salınır beyaz güvercinler Yay kaşlar gerilir ok kirpikler yüreğime batar. Bakışın dağlar sevdana koşan seyyahın kalbini. Her gülüşün serin Fırat olur içerime akar. Şol pınarlarda aşk-ı bade dolmuş dudaklarına Tatlı dilin aşkın menzilinde hadd-i kusvâm olur. Sözün kalır gülüşümde, kalp saadete yol alır. Nevk-i müjgânına köle olur, ömrümü adarım. ____________________________________ 29.4.2020 12:34 *Sevda’nın nârıyla köle olmak bile güzel! ((Şair)) Han AKÇADAĞ ____________________________________ |