0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
418
Okunma

Bir zamanlar
Kuş seslerinde uçurtmalar uçururduk yaşarken, kuyruklarında kreşendo ezgiler ve mırıldandığımız fotoğrafta gölge!
suretlerimizin sessiz burgacındaydı üşümek yazgısı
Parmaklarımız kuru ve ölü su yaprakları gibiydi
Şahmeran tanrıçanın gözyaşlarında!
matruşka hikayesindeki anlamdı altın vuruş !
düş çocuklardık, hayatı gebe bırakırdık
dağ yamaclarındaki çığ ,dere kıyılarındaki geyikler kadar tedirgin ve aç
Kar izlerine adlarımızı, adımlarımızı bırakırken
Ince ince yağardı kar !
Hiç bir şeyi unutamazdık !
Unutmazdı Tanrı
Sonsuzluk ölüme
Ölüm hiçliğe borçlu kalırdı
Sisli ormanın çağrısında intihar kalpazanları ıssızlık çığlığında es ve nefesin onulmaz rayihasinda umut şarkısı !
Ceplerim,yün atkım,eldivenlerim anlamsız
Kalırdı
Boşluğuna düştüğümüz düş kuyusunda anlatamadıklarımızla gözgöze
Bakakalirdik düşsuzlugumuzdeki ilmeğe
Öte yandan kış kuşları vardı işte...
cebimde taşıdıklarım ! Yüreğimden taşardı !
Çakıl taşlarım vardı
Suretini unuttuğum anı !
Bir gölün dibinde
...... 16 Aralık 2016