11
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
623
Okunma

Kimse etmesin boşuna şikayet, önce baksın kendine
Değirmen değil mi şu dünya, döner kendi bendine
Bırakalım diyorum karşıyı şikayeti artık, yok ki yararı
Kendini bil ve tanı, budur günün sana kârı.
İstemiyorum dikenleri dışında insanları, çok itici
Bir de sosyal mesafe ile karıştı bu, o ise, yabanilikti.
Dokunmayın sakın dökülür incileri, o ki öyle yetişmiş
Pışpışlanmış sürekli, her dediği de yapılmış…
Elini koyda anlarsın, sorunlar nasıl çözülecekmiş
Kimi öylece bakmış, kimi asla görmemiş.
Yağmış iskelesine kar kiminin, öğrenmiş nedir müşkül
Cebelleşmekte olan o iyiler, belki de bundan meşgul.
Nimetler uzanan ele olsun daima, kalsın kısa elliler
Tosun paşazadelerdenmiş, bırakın da yesinler
Dökülsün teri yerlere emeğin, alın terinin
Payesi verilmelidir elbet, nimet sahiplerinin.
Kolayca da konuştuk, yazdık, çizdik, kastettik
Gözümüzdeki merteği sakladık ve hapsettik
Batırdık çuvaldızı ele, iğne bizim neyimize
Özeleştiri yapmak, yürek ister bilene.
Kendini bilmek neyse, nefsini bilmekte o
Nefsini bilemeyen, her gün yer bir ambargo
İnsanlar uyanıyor, sislerse dağılıyor
Kim esaslı,kim hain, pek güzel görünüyor.
Şüphe kendinden başlar, tedavisi imandır
Şükürle yenen nimet, hem yararlı, sevaptır
Rızkı veren Allah`tır, kullarsa bunda araç
Yetinmeyi bilirsen, kimseye olmazsın muhtaç.
En insanî duygular, vicdandan kaynaklanır
Hissiyatlar burada birikir, olgunlaşır
O yüzden tebessümle sevmelidir insanı
Değil sadece insan, yaratılmış her canı.
Fıtratı has varedilen insan ne de gariptir
Büyüdükçe o beden , ahlaktan uzaklaşır.
Halen diğerlerinin, duyan acılarını,
İçemez önündeki, o bir tas çorbasını
Bize öylesi gerek, hissetsin ötekini
Varsa paylaşır elbet ,bir lokma ekmeğini…
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (13)