Bulutlardan naz iner kelimeler büyülü
Erguvanlar gülümser nisanda İstanbul’da
Kızkulesi Boğaz’ın inceden ince gülü
Aşka kapı aralar bu ahval cümle kulda
Ben de bunu yazarım inceden yavaş yavaş
Yazmasam ayıp olur ben şairim arkadaş

Şöyle içeri doğru girerim Salacak’tan
Mihrimah Sultan Cami maziden gülen yıldız
Temizlerim elimi verecek alacaktan
Çaynağme’de çay söyler gamzesi efsane kız
Ben de bunu yazarım inceden yavaş yavaş
Yazmasam ayıp olur ben şairim arkadaş

Sükutumu resmeder bardakta bestenigâr
Asaf Osman Efendi anlatır öyküsünü
İstanbul zamana naz aşk tütsülü has diyar
Nuş eder sevdalılar ince belli süsünü
Ben de bunu yazarım inceden yavaş yavaş
Yazmasam ayıp olur ben şairim arkadaş

Hüzün iner sulara dem dem gece çökerken
Sudaki yakamozlar gönüllerin cümbüşü
Dinginlik bestelenir kubbede sabah erken
Üsküdar semasında Gülnuş Hatun’un düşü
Ben de bunu yazarım inceden yavaş yavaş
Yazmasam ayıp olur ben şairim arkadaş

Sonra bir yağmur yağar ne katip ne setre var
Ancak hâlâ büyülü aşk beldesi Salacak
Çaynağme çaylarıyla efsunlanır tüm civar
Leyla’nın gülüşünde naz demini alacak
Ve ben de yazacağım inceden yavaş yavaş
Yazmasam ayıp olur ben şairim arkadaş
4 Nisan 2020 İbrahim Kilik