0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
810
Okunma

Mazi kalbimde bir yaradır;
Ne hacet dünyamı başıma yıkan
o ela gözlerini unutmak!
Haddini aşmış duygularım kokunu
başka tenlerde ararken,
Sensizliğin girdabında ıstıraplar
düşüyordu payıma,
Ve ayrılığın zehrini yudumlatırken
kuruyan dudaklarıma,
Omzuma dokunan bir elle irkiliyordu
yorgun bedenim alıp sürüklerken ruhumu uçurumlarına..
Mazi kalbimde bir yaradır;
Anılarımızın olduğu her sokakta yaraların
canlanırken buğulanan gözlerimde,
Sebepsizce yaşlar süzülürdü yüreğimden
akıp giderken ruhumun boşluklarına,
Ve güzün ıslatmayan yağmurunda aşk
şarkıları mırıldatırken,
Sırtıma sapladığın hançerlerle yokluğunun
çekilmez hasretiyle boğuşuyordum ölüme
meydan okurcasına..
Mazi kalbimde bir yaradır;
Kırık kalemime lekesini sürüp zehrini
nakşederken mısralarıma,
Kan ter içinde kıvranan sancılarım gülüşüne
muhtaçtı sürerken merhemini tenimin özlerine,
Ve huzursuzluğunun bedelini ödetirken
sol yanıma,
Dilsizliğim sağırsızlığıma ihanet ezgileri
söyletiyordu ’Gör, bak bu senin eserin ’
çığlıklarını hatırlatırcasına..
Mazi kalbimde bir yaradır;
Susuzluktan çatlamış dudaklarıma
umudun şarabını içirirken,
İncinmiş gururum dönersin diye bir ömür
yollarını gözetliyordu,
Ayrılık başka dillerde destanlaşıp sevda
kervanlarını göç ettirirken,
Hüzün, kabuğuna çekilmiş gecenin
zifirisiyle boğuşuyordu,
Ve huzuru rüzgardan alıp tüm
birikmişliklerimi kusarken gökyüzüne,
Yalnızlık, çaresizce boynunu bükmüş bir
çocuk gibi ağlıyordu,
Yapraklarını soldurtmuş ömrünün
enkazından kırıntılarını toplarcasına...
5.0
100% (3)