0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
574
Okunma
Evde beslemesi daha kolay mevsimlik evcil duygularımız var
Ve bu yüzden şiirsiz sokaklara yabani duygular ektik
Yağmur mu tek beklediğimiz kurumuş dudaklarımıza nem çare
Bir sevgiliyi çağırır gibi kararmış bulutlara bir dua bir yakarış
Akıp gitti ziyan ettik kaldırımlardan kanalizasyon boşluklarına susuşlarımızı
Şehir mi büyüttü bizi yoksa şiirsiz bir şarkının kanatlarından düştük
Büyütülüp salıverildik tutuklanma hissiyatı ile yaşamın ortasına
Ve baktık ki kendi tanrılarını icat ediyor zaman
Ve baktık ki kendi tanrılarını icat ediyor şehir
Kendi doğrularımızı sandıklara şifreledik bencilce
Pas tutuyor şiir, pas tutuyor şehir uyuşuk ve sarhoş zaman
Elinde kan tutmuş kocamam küflü gri bir makas ansızın
Kesmeye başlıyor nefesini , ölmemek için onca neden
Belki körelir makas kör olası şehir senden yana çıkar
Belki de birdenbire annen gelir elinde iğnesi diker önce şehri
Sonra yitip giden tutkulularını ama sen rica edip yalvar
Annen bir daha gitmeden diksin mavi bir düş gibi kefen
Sonra o güzel umutlarını toplayıp çocukları çağır
Bir tek onlar yapabilir cennetin küçük bir kopyasını
Salıver gitsin oynaşsınlar şehir uyunana dek rüya bitmeden
Sığınacak yer var belki çok uzaklarda bitmiş bir kaç yüzyıl
Veyahut okuması yazması olmayan masum bir köy rüzgarı
Merhaba de belkide bağrına basar ölü bir şairin mısraları gibi
Eğer doğruysa mezarlıklar sende öleceksin diğerleri gibi
Ve susma al eline kalemi birkaç mısra şiir yaz şehre karşı
Etin kemiklerinden ayrılana dek tanıdık insanlar içinde
Unutulmak kaydıyla senide uğurlayacak gün gelir zaman
Tüketmeye alışkın çelişkili bir yaşamanın dengesinde
Hoş çakal demeyi unutma güzel olan her şeye
Güne güneşe saksıdaki çiçeğe bilinmezliğe
Hoş çakal demeyi unutma kendine yetindiklerine
5.0
100% (1)