5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
883
Okunma
Aşkın âteş oluşuna...
Öyle bir âteş ki alevsiz yakar
Öyle bir rüzgâr ki esmeden yıkar
Külünü bırakmaz cânını alır
Dilini bırakmaz adın lâl kalır
Gönüllü girersin çıkışı olmaz
Terkedip gitmeye dermânın kalmaz
Öyle bir yara ki merhemi tuzdur
Sığınsan yâr deyip sıcağı buzdur
Öyle bir kara ki sevdâ ak kalır
Düşürür peşine dilde Hak kalır
Kendini bıraksan dik dur düşme der
Ayağa kalkarsan belini büker
Bin asır kölesi olsan gocunmaz
Yalvarıp yakarıp solsan gocunmaz
Öyle tatlı su ki kananı yoktur
Öyle bir pusu ki düşeni çoktur
Kurtuluş ararsan ‘teslimiyet’ der
Teslim olandan da cânını ister
...Ben bu satırları yazdığımda sen kavak yelleri esen başınla harflerden saraylar inşa ediyordun çocuk.
...Şimdi satırlarını hangi gökkuşağına yazıyorsun bilmiyorum ...
...Hangi kabule sunuyorsun kalbinde cerrahlık yaptığın şiirlerin mezarlarını...
...Büyüdün diye mi gezmiyorsun kelimelerin gizemli dünyasında...
...Dünya berbat bir yer oldu, şiirden morfin yapma vakti değil mi artık...
...Gönlü geniş şiirlerden bir tutam da bize gönder -Cemal Safi tadında olsun-...
...Bir bilinmeyen vakte değin bekliyoruz...
5.0
100% (10)