Rabbim eksikliğini vermesin
Kaşını çatışına kurban olduğum
Kirpiğini yumuşuna
Dudağını büküşüne
Hayran olduğum
Yan bir bakışının okuna
Canımı av eylediğim
Salına salına yürüyüşüne
Ömrümü yol eylediğim
Rabbim eksikliğini vermesin
Sesinin buğusuna kurban olduğum
Gözlerinin baharına âşık olduğum
Boyunun serviliğine meftun olduğum
Aklının berraklığına
Kalbinin enginliğine müptela olduğum
Rabbim eksikliğini vermesin
Sana nasıl anlatsam kendimi
Aklımı nasıl da aldığını,
Kalbimi nasıl da fethettiğini
Ömrümü nasıl da bir örümcek ağı gibi sardığını
Bilmem nasıl anlatsam sana
Su gibi dudaklarımı ıslattığım
Ekmek gibi karnımı doyurduğum
Çiçek gibi kokladığım
Gök gibi baktığım, yer gibi sığındığım
Okyanus kalplim, orman gözlüm
Özlüyorum seni.
Rabbim eksikliğini vermesin
Dilimde ezberimsin
Aklımda zorumsun
Kalbimde dinmeyen ağrımsın
Bak da sağalt beni, çoğalt
Bilmiyorsun sana bakınca iyileşiyorum
Adını sayıklayınca
Sesini duyunca
Koşaradım mutlu oluyorum
Dörtnala sevincimsin
Köşe bucak sevdiğimsin
Rabbim eksikliğini vermesin
Can ülkemin b
aşkentisin
Hüznümün üssüsün
Canımın yegâne süsüsün
Daha nasıl anlatayım içimi sana
Nasıl dökeyim kalbimi avucuna
Nazına canımı yaktığım
Azına isyan ettiğim
Çoğuna şükrettiğim
Rabbim eksikliğini vermesin
Orta şekerli
kahvemsin
Çıkmasın hatırın kırk yıl
Telvesinde saklı olanımsın
Falımda çıkanımsın
Kanımda akanımsın
Kifayetsizdir kelimelerim
aşkına
Ne söylesem eksiktir
Ne desem nakıstır
Rabbim eksikliğini vermesin
Kalben diyorum “âmin.”