SONSUZLUĞA YOLCULUK
Ne insanlar tanırdım Bir bir göçüp gittiler
Sığmayan gönüllerde Günden güne bittiler Onlarında var idi malı mülkü makamı Dünya serveti için nice gayret ettiler Kiminin malı mülkü Kiminde makam vardı Vakit tamam olunca makamlar hep boş kaldı Dünyada unutulur öleceği insanın Bunu bilse insanlar ömür boyu ağlardı Yalnız geldin dünyaya yine yalnız gidersin Bu yolculuk boyunca herkes murada ersin öyle bir gündür o gün evlat anadan kaçar O zor günde herkese Allah kolaylık versin Şu dünyada son durak Cami ve de musalla Ordan geriye dönmek Bilesin ki yok asla Ahiret yolculuğu musalla dan başlıyor Ömür dediğin nedir gelip geçiyor hızla Musalla bir kapıdır Ahirete açılan Görmedim şu ömrümde Dünyada baki kalan Dünyada ömür denen Yetmiş yada seksen yıl Nasıl yaşarsan yaşa bilesin dünya yalan Er kişi niyetine Kılarlar namazını Son bir defa anarlar Fatihayla adını Sorarlar razı mısın musalla da olandan Namazın kılındı mı unuturlar sanını Musalla dan kabire kısa bir yolculuk var Açıldı mı mezarın dört gözle seni arar Defin işlemi biter örterler toprağını işte orada elbet alınır asıl karar Okunur yaptıkların Zerre miskal yüzüne Kimsenin bakmıyorlar Ahiret de gözüne Her yaptığın yazılı çekilmiş videoya Yanlış yapanın orda kanmıyorlar sözüne Kabirde başlayacak Hidayet yada azap Orada görülecek Şu dünyadaki hesap Ondan sonra yalnızsın bir sen kendi başına Sorulan her soruya vereceksin sen cevap Birkaç gün ağlar sızlar sonrada unuturlar Herkes bu yolda yolcu kendini avuturlar Yaşayan için elbet devam ediyor hayat Zamanla unutulur yaşanan bu acılar Herkesin bir zamanı var elbet de dolacak Baharda açan çiçek son baharda solacak Mevsimler gibi hayat yaz bitince kış gelir Şu dünyada her canlı elbet bir gün ölecek Gidende hesap kitap bir mahşeri ıstırap Kabrinde bir Fatiha kapanır hemen kitap Seni kabre koyanlar bırakıp da dönerler Ondan sonra başlıyor asıl ilahi hitap Senden bahis olunca sızlar burunda direk Bu hali yaşamayan sızıyı ne bilecek Ölmeden önce insan ölmeli şu hayat da Şu dünyada her canlı mutlak bir gün ölecek Bunu anlamak için önce yaşamak gerek Yaşayanlar elbet de mahşerde hep gülecek Azığı hazırlayan acıkmıyor bu yolda Mahşer için çalışan hep mükafat görecek Ordan sonrası gerçek Ne yalan var ne hile Amellerle beraber Gireceksin kabire Ne anlatırsan anlat almayana hava hoş Ölüm vaki olunca çırpınışlar beyhude Kabirde sorgu sual Başlıyor hesap kitap Dünyada ne yaptıysan Edilir sana hitap Dünya gibi değildir yorulunca dinlensen Eğer azığın yoksa ebedi halin bitap Kabirde bile vardır Torpilin en iyisi İyi isen dünyada duyulur dostun sesi Derler ki bu bizimdir hesabı bize ait Nefesin tüken dimi veriyorlar nefesi Derler ki bu dünyada sadece kulluk yaptı Herkes gülüp oynarken O secdede ağladı Yetimleri gözetir garibi doyururdu Mazlumun canı yansa yüreğini dağlardı Dünya ile ahret gündüz ve gece gibi Hayat bir kuyu sanki görünmez elbet dibi Mahşer de yok liyakat herkes Allahın kulu Ayırmazlar elbet de zengin ile garibi Bu gerçeği bilip de gülenlere şaşarım Ben ise menzil için bu dünyada yaşarım Dünya gelip geçici ahret ise sonsuz Kulluğumu yaparım gerisi Allah kerim Her kul elbet bu yoldan geçecektir mutlaka Ya ödül alacaksın yada cezan falaka Karun gibi servetin namın Süleyman olsa Kaç yıl yaşarsan yaşa döneceksin Allaha Şu dünyada her insan bu yola hazırlanır Ebedi hayat için ne dertlere katlanır Dünyada ne ektiysen orada biçeceksin Dünyada dostun kimse orda da hemen tanır Sonsuzluğa yolculuk diyorlar buna elbet Her insan yaşayacak kaçınılmaz akıbet Dünyada her gidişin elbet dönüşü vardır Biletin kesil dimi kaçınılmaz icabet Unutma ki serdarım ömür bir gün bitecek Bu dünyaya gelenler elbet bir gün gidecek Her insan iyalinin çobanıdır elbet de inanalar mutlaka muradına erecek |