1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
513
Okunma

Birkaç kum tanesi, ve kafi gelmeyen ten kokusudur
geriye kalan, bir nefes çeksem biter korkusu
yüreğimin derinliklerinde kalmış
bir tutam aşk tortusu,
senden geriye kalan eşyanı kokladım bugün
sensizlik bu ya;
sana benzeyen kadına gülümsedim bugün
ve hiç kimse senin gibi gülmedi, senin gibi bakmadı,
kapattım o an tüm perdelerimi.
Sen gidince; uçtu kelebek kanatlarında mutluluğum
geceler hep siyah giyindi,
bir bardak şaraba, sarhoş oldu zaman
kaçtı gözlerimden sevi uykusu
ellerim sıcaklığını tatmadan.
Sen gidince; kan tutmalı gözlerim
hep siyah saçlı kadınların nefesini duymalı,
sensizliğe ağlamalı şiirler, geceye dönmeli yaşamak
dudaklarım pas tutmalı, çıldırmalı gecelerin koynunda
beni yalnızlığım tutmalı.
Aklıma geldiğin an, önümde biter sevda kuşları
bir keman konçertosu kulaklarımda, başlar ansızın çalmaya
duygularım esir, ben yitik, seni yüreğimde ağırlarım.
Ve sen!
Aklıma geldiğin an, sabırsız düşler çağırır akşamı
duygu dolu sözlerin sımsıcak, aklımın tam orta yerinde asılı.
Ve sen!
Aklıma geldiğin an, bir bir açılır sevda yolları,
şairce sevmenin, öpmenin tutkusu
yangınlaşır tenim de alev alev inan ki
duygularım bitik, düşler isterik, seni kollarımda ağırlarım.
Aklıma geldiğin an, hemen her şeyde seni anımsarım
seninle güler, seninle ağlarım
ruhumu okşar buket buket içtenliğin, seni şiirlerimde ağırlarım.
Bir soluk boyu sokuluversem, o dolunayın çılgın
gecelerinden birinde, sen uykunun bilmem kaçıncı raksındayken
bir sevgi rüzgarı olup, aşk şarkıları ile donanmış
sızıversem yıldızların seni seyrettiği, pencerenin bir aralığından.
Ve; bir soluk boyu sokuluversem
tüm sevecenliğim, sarhoşluğum, özlemlerimle
bulut gibi hafif, esiversem uyandırmadan
baharlardan aldığım nefeslerle.
Sonra tan yeri ağırırken, o siyah vahşi gözler
açılmadan aniden, bir hırsız telaşı ile kaçıversem geldiğim yerden
çaldığım buselerin, nefeslerimle doyasıya dolu
ve gözlerime sakladığım vahşi tablonla
kaçıversem bir soluk boyu uzaklıktan.
Zamandın yaşadığım, bağladığım tek umut
iradeyle yorgunluğun ötesine geçipte, kalp kapaklarıma kazıdığımdın,
bir damla kan akmadan.
Gülmek sana yakışıyor kara kız!
Mutluluğun gelin olur yanaklarında gülünce,
bende gerdeğe girerdi acıların, sevinirdim
yıkardım geceleri en azından, en ince yerinden.
Gör ki; çok erken kuşattı ayrılık bizi
şimdi bir ağıt günaydınlar sabahlarımı,
birkaç azınlık sevgiden yoksun anı
bir yığın kırık umut aydınlığımı kısıtlar,
ve sırtımda en ağır yük yalnızlığın, çekilir gibi değil
acıtıyor canımı her gülüşün aynalarda beni
gör ki; sevdam Kerem’den azgın
gülüşlerini kırık bir şarkı gibi, kulaklarımda saklayacağım.
Kalbime ektim seni kara kız!
Açınca sevda çiçekleri
dökeceğim onları yoluna
ve de sevdamıza.
5.0
100% (5)