DÜŞMAN ETTİNİZ BENİ

İki bin on dokuzda, iz bırakan elitler
Madde maanaya, düşman ettiler beni
Nesepleri karışık, cins cins kozmoplitler
Devlet-i Azizeye, düşman ettiler beni

Kimi Kürd-i bezirgan, kimi bedevi Arap
Ne yana dönersen dön, her yanı ıztırap
Yukarıdan aşağı, rüşvet ile irtikap
Yasalara düzene, düşman ettiler beni

Hırsız arsız hilekar, arsız düzen kuruldu
Fakirden fukaradan, zamla hesap soruldu
Namuslu çalışanlar, alın teri yoruldu
Dedikleri her söze, düşman ettiler beni

Rab’bin yüce dinine, kuru bühtan taktılar
Fetvalar uydurdular, gönülleri yıktılar
Ticaret gözü ile, dinimize baktılar
Sakallı cübbeliye, düşman ettiler beni

Akşam çalmayan çavuş, gün açınca korkar mı?
Hakim’e rüşvet verip, mabetini yıkar mı?
Şan şöhret makam için, hak yolundan çıkar mı?
İmam Önder Müftüye, düşman ettiler beni

Asrın Nemrut’larıyla, kol kola gezenler
Peygamber ümmetini, pestil gibi ezenler
Ecnebiyle dost olup, Müslüman’ı üzenler
Yedi göbeklerine, düşman ettiler beni

Adalet yara almış, oluk oluk kanıyor
Gönüllere od düşmüş, buram buram yanıyor
Ahali olanları, şaka maka sanıyor
Bilene bilmeyene, düşman ettiler beni

Zalimlerin zulmünden, gök kubbe çöker bir gün
Mazlumlar ağıt yakar, hak hukuk eker bir gün
Taşlaşmış gönülleri, yerinden söker bir gün
Temenniye duaya, düşman ettiler beni

İki bin yirmi geldi, Laiklik yıkılacak
Dört şeritli yol ile, uzaya çıkılacak
Kazmalar vurulacak, kanallar kazılacak
İnanan masumlara, düşman ettiler beni


Hacaloğlu
Aralık 2020