0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
512
Okunma
’’Bir zamanlar kartallar uçardı gökyüzünün maviliklerde ’’
Susuz yaz akşamlarında
Şimdi ise bir şey kalmamış ne bir dal ne de bir yaprak
Kanadı kırık bir kuş gibi ağlıyoruz
Bir umut ışığı doğar mı diye
Boynu bükük kalırdı gurbet kuşlarımızın...
Özlemler vardı çocuksu yaş dolu gözlerimizde
Oysa kimseye zararı bile yoktu onların
Tenimizi hep yakardı yaz güneşi bir kez aldırmazdık
Yine de özlerdik mevsimleri sevmeyi
Kim isterdi ki bitsin, bu mutlu yaz akşamları
İçini yaksa bile gurbet bu bir kayboluş gibi
Bırakıp gidenlerden sadece bir anı kaldı
Bir duyan olurdu belki sesimizi sonsuz ufuklarda
Zamansız bir sevgiydi belki de umut ettiğimiz
Ama ne fayda, çaresiziz...
Prangalar vurulmuş gibi her sabah olduğunda
Ürkek kediler gibiydik her birimiz
Serin rüzgarlar vururdu da yüzümüze
Aklımızı başımızdan alır giderdi gurbet kuşları...
Bir eser kalmazdı ne tozdan ne de umuttan
Dalgalar gibi savrulur giderdi düşlerimiz
Arar bulurduk biz de mutlulukları
Kim kaldı ki o sevenlerden...
Nerede kaldı o bitmeyen sevişler
Umut da kalmadı artık
Sevgisiz yaşamak ne kadar zor
Herkes gibi biz de yalnız kaldık...
Mecburuz bu olumsuz hayatın yaşamına
Bu siyah akşamlarında
Gurbet kuşları...
Behçet Bük Eskişehir
28..11.2019