bazen soramazsın gelen görünen nedir diye
buyur edersin hoş geldinle oturur baş köşeye
tarif edemezsin halini ya çeker gidersin bozkırlara
ya buyur edersin anlatırsın derdini varırsın devalara

bir anda çıkamazsın yaşadığın hayatın burcuna
bir bakarsın gülmüşsün bir bakarsın her şey curcuna
ha burcuna ha curcuna hayatı harcama üç beş kurşuna
böyledir bu hayat değer verir senin elbet dik duruşuna

istediğin kadar kıvır kaç bir gün mezera gireceksin
dik veya yamuk duruşun için elbet hesap vereceksin
dik durdunsa güzel, yamuksa eğer söyle ne edeceksin
işte o zaman anlatamazsın derdini varamazsın devalara

bir anda çıkamazsın yaşadığın hayatın burcuna
bir bakarsın gülmüşsün bir bakarsın her şey curcuna
ha burcuna ha curcuna hayatı harcama üç beş kurşuna
böyledir bu hayat değer verir senin elbet dik duruşuna

dik duruşun varsa dersin elbete ki canların ben canıyım
akmasın boşa kan durdurayım ben gönüllerin hanıyım
faniyim bu alemde gideceğim dersin bir iz bırakmalıyım
işte o zaman anlayan olmazsada Mevla ulaştırır yarınlara

bir anda çıkamazsın yaşadığın hayatın burcuna
bir bakarsın gülmüşsün bir bakarsın her şey curcuna
ha burcuna ha curcuna hayatı harcama üç beş kurşuna
böyledir bu hayat değer verir senin elbet dik duruşuna

mehmet aluç-gülveren