en uzun düşsakınca gibi bir şey oldu gözlerin gurur olsa bu kadar olurdu bilmem hangi takvimdesin bu kesif çağın örtüsüdür yalnızlık yağmur şarkıları çoğalır kusursuz bir izbelikten içeri süzülürüm büyür göz bebeği ben anlarım altın çiçeği koparmaya izin verirler mi en uzun düş tanrılarımız ve saklı yeryüzüdür kim o kapıyı vuran deli kavlim, beyaz kuşların göçüdür kim o kapıyı vuran buralar yeşil değildi ağaçlık değildi yalnızca sapan kalan yalnızca hub sakıncalı gözlerin öfkeli kızıl kapanık ne desen boş eskiydi her şey aşka ağıt yakardık boyunca zamanla kalbim saman alevi gibi yandı söndü sen bir dağı tercih ettin bense sana pencereden bakıyordum yüzünün hudutsuz oluşuydu mesele derin şiirler yazıyordum bunu biliyordun susar susar ney susar eşkalim bilinmez rüzgarın sırtında gençliğim ben çok yoruldum ömrüm boyunca hüzünden ... Mahvash |
Yüreğine kalemine sağlık usta
_______________________________________Selamlar