Vatanım, davam, dermanım:
Varsa yoksa sevdalıyım kokusuna toprağımın
Yan çizmeden günü b/öldüğüm
Zar tutan bir kinayeden kaçıp
Sığındığım maralım, hezimetim
Tüm zalimlere isyanım
Her kör nokta ve kor hece
Yatılmışlığın hesabını da vermesin varsın gece.

Sanduka saklı tutarken gizini ömrün
Sığındığım kefen bezim
Ah, bir de sarsalar ya beti benzi atan her hücremi
Alına âşık bayrağımın
Şanına da yaraşır bir ülküm var madem:
Kozamdan firar edip öykündüğüm bir rahle
Uzandığım coğrafyama boylu boyunca.

Sadık yüreğim taşına toprağına
Gönüllü gelmesem de ben bu dünyaya
Varsın feri sönsün ömrün vatan uğruna.
Nemalandığım ne bir kazanım
Ne azat edilmek hayattan
Bilin ki teyakkuzdayım.

Ne kadından medet uman
Ne de bir çocuktan dem vuran
Yaşı, cinsiyeti mi olurmuş bu fermanın?
Tüten isin seyrinde
Seferinde ömrün içinde yüzdüğü
Su küresinde acıların,
Basmakalıp bir söylemden ibaret de değilim:
Sancağımla yemin ettiğim ilkeleri
Neferiyim madem Türkiye’min.

Satırlara serildiğim kadar
Bansınlar kanıma
Pür-neşe yaşayanlara de hezimet sunduğum
Bir yanımız kanarken
Gülebilenlere de yazıklar olsun
Azığa alınmış bir zürriyet
Şanlı ölümümüzü sanmasın ki münafıklar bir felaket.

Yürekten taşan
Aşkla yatıp aşkla kalkan her vatan sevdalısı
Künyesinde Mehmetçik yazmaz mı sanırsın?
Ezanına sadık bu gücün bekası.
Gün yüzlü bir selam
Geceden sarkan her hüzün
Saklı kehanet
Yürekte infilak eder asalet:
Zemherilerde ölsek bile
Ya da kavrulsak vatan aşkı ile yolumuzun düştüğü çölde
Ne kutbun rüzgârına yenik düşeriz
Ne de cahil cesareti ile tetiği çekenlere
İtibar ederiz.

Ülkümüz;
Ülkemiz;
Sanmasınlar ki çoluk çocuk pek bir kifayetsiz:
Sadığız her birimiz asil toprağımıza
Sandık sandık hezimet yüklensin varsın korkaklar
Gerisin geri kaçanlara püskürttüğümüz öfkeyi de
Görmezden gelmesinler.
Aşkın satırlardaki izdihamı:
Önce Rabbine;
Berhudar öznelerin hayatla imtihanı
Elbette şerefi ile sahip çıkmak cennet ülkesine.