Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Oğuz Can Hayali
Oğuz Can Hayali

İDA'NIN ONURUNA (24/2)

Yorum

İDA'NIN ONURUNA (24/2)

( 1 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

647

Okunma

İDA'NIN ONURUNA (24/2)

BİRİNCİ PERDE()
İkinci Bölüm.
Yer;Dozerle tTraşlanmış ormanlar.
(Kirazlı Perdede fotoğraflarla ışıldar)
Sahnedekiler; Tahta At, Yabancı Sermaye ve yandaşlar.
Baş Rolde; Uzun boylu diplomasız bir adam.
Zaman; Amanin aman-aman!

Uzun adam
daha perde tam açılmadan
gizlendiği Tahta At’ın içinden
(ki perdede yansıyor sureti)
içeriden açtı perdeyi,
(Yani sur kapılarını)
dışarı çıktı,
Daldı yabancı sermaye
hemen içeriye
ve satın aldı
tarihi-milli varlıkları.

Bu iyi fikir;
"Zengin çalmayı bildiğinden zengindir!"
dedi;
"Fakir çalamadığından fakir!"
vallahi-billahi de;
"İtibardan tasarruf olmaz!" diye de
elindeki tek altın yüzüğü ile
çalıştı ama çaldı,
iktidarda kaldı,
başımıza altın belasını sardı.

Koro karşı çıktı buna;
Ya "Altın" yada "Bela" lafına,
Kıran-kırana karıştı ortalık birden bire.,
ite-çeke, teğet-geçe
sahnenin dört bir yanına dağıldılar;
"Altın-bela, bela-altın!
Diye -diye sıçrayarak attılar nara;
"Altın bana, bela sana!"
Tekerlemeleriyle tek bir ağızdan şöyle coştular;

"Ağaçlar kesildi...
Dimi, dimi, dimi?
Kazıldı topraklar...
Har-har, har-har...
Arsen ile Madeni tuzla...
La la la-la-la-la...
Altın cevheri zenginleşti...
leşti, eşti, deşti, şi-şti...
Yeraltı suyuyla...
Oh ne ala, ne ala...
Ya-ya, ya-ya ya, ya, ya!
İçme suyu kirlendi eyvah...
Ah-ah, ah-ah, a a ah!
İnsanlar hasta olacak .
Vah-vah, va- vah, va va vah!
Boğuldu altın tozlu elleriyle...
E-e, e-e e e eee?
yurdun oksijen deposu...
Uuu-u, uuuğğğğ!
Yok e-de-rek doğ-ayı...
Ayı-yayı...Ayı mı?
1001 Pınarlı Cennet İda’yı...
Dayı?
Hayır Truva’yı!

Cevabını alan koro utanarak susunca,
tek sesli bir ağıt yakmaya başlar İda;
"Altına
bürünmüş hırslı gözleri doyuramadı hâlâ
Kıral Agamemnon’u.(
)
Başlattı bu soytarı aynı sahnede, aynı oyuncularla, aynı oyunu;
Dışarıdan dayandı yandaşlarıyla Truva kapılarına,
altın arama uğruna,
zengin olma yoluna,
’Kalkınma’ adlı bir yalanı
anlattı halkına,
aldattı halkını,
yok etti Truva’yı.
Tekrar dirileceğini bilmeden,
neden?"

Koro yeniden
iki-sesli-kanon denilen
bir haykırış sesiyle
-yakarış bence-
geliverdi derinden;
"Peş-peşe
yok edildi 7 kere Truva,
kese-kese
kıydılar ormanlara,
dele-deşe
kırıldı onuru İda’nın,
peşkeş çeke-çeke
sokuldu İda’nın bağrına yabancı sermaye,
altını alıp kaçtılar
kalleşçe-leşçe,
zehirli posayı bize bıraktılar."


Sahneye Homer gelir,
oyunun başındaki gibi seyirciye seslenir;
Ne bu ikinci perdenin sonunda,
nede üçüncü perdenin içinde ve dışında
uzun adam artık oyunda yoktur.
o şimdi karalların kıralı Agamemnon’dur,
Birlikte savaştıkları
yol arkadaşları;
Davutoğlu’lar, Babacan’lar, Bahçelii’ler, Gül’ler
vede imam Fettullah yandaşları
bir geceeeeeeeeeeeeeede
onu çoktaaaaan terk ettiler
ve böyleceeeeeeeeeeeeede
ikinci perde biter!

(*) Üçüncü ve son perdede; Kıralların kıralı Agamemnon’u, Truva Kıralı Priyam’ı, Aşil’i, Hektor’u, Paris’i ve Güzel Helena’yı İzmir’li kör ozan Homer’in yazdığı İlyada Destanı’ndan alıntı yapılarak, efendi dizelerimde daha iyi tanıyacaksınız.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

İda'nın onuruna (24/2) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İda'nın onuruna (24/2) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İDA'NIN ONURUNA (24/2) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Erkan Cem Arslan
Erkan Cem Arslan, @erkancemarslan
21.9.2019 11:27:52
Gönül zenginliğinin kurbanı oluyor İda
Gözü dönmüş krallar sofrasında
Gün gelir devran döner
Hesap sorar İda'nın güzelliğine gönül verenler

Aynı eller tarafından Karartılan Anadolu'nun kaderini paylaşan İda'nın acıklı hikayesini anlatan eseriniz için teşekkür ederim.

Kaleminiz daim olsun.

Selam ve saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL