1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1070
Okunma

Kendi penceremden baktığımda hayata şöyle bir…
Görüş alanıma neler girmiş?
Baktıklarımın ne kadarını görebilmişim ?
Algıladıklarım ayrımına vardıklarım neler olmuş öncelikle?
Ömrün son demine değin kendimizi bile doğru tanıyamazken
Bunları ne kadar doğru ve tam olarak tanıyabilmişim?
Onca gayretime mücadele özveri ve inancıma karşın…
Yarım asrı çoktandır tamamladığım ömür denen süreçte
Gözlerimi objektifimden çekip karanlık odaya girdiğimde
Baktım ve Gördüm ki;
Doğru bildiklerim
İnanıp güvendiklerim
Ömrümü adadığım ideallerim
Yıllarca yüreklice savunduklarım
Kocaman birer yalan ve aldatmaca imiş!
Sahnede defalarca okuduğum
William Shakespeare in 66. Sonesi dir ki;
Devrim öncesi ve Devrim sonrası diye ikiye ayırdığım
Edebiyat Defterinde de
İZ BIRAKMIŞTIR!
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Burada üstünde durduğum en önemli iki eylem
İnsan Onuru Emeği ve Alınteri
Oysa,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene
Değil mi ki bu düzende herkes olmuş kahraman
Yazdığı üç satırın ve onca şarlatanlığın
Koymuş adını Emek!
Gerçek kahramanlar ki
O adsız kahramanlar
Bu kokuşmuş düzende
Onuruyla gidenler
Ey şair arkadaş yazdıklarına emek deme sakın!
Koca Bir Ülkeyi sırtında taşıyanlar gücenir belki
Yüzlerce çalışmamın altında yoktur ismim
Bazı Edebiyat Köşelerinde rastlıyorum bazen
Nefis bir fon müziği eşliğinde ışıltılı süslü çerçevelerde
Dünya değiştiriyorum o an işte
Bazen de bir anne doktor kızına doğum günü armağanı olarak
Göndermek için izin istiyor benden
Ömür diliyorum Yaradandan gözlerim nemli
Emek herkesin harcı olabilseydi eğer
Bir elma ağacının yaprağına
Nasıl huşuyla bakabilirdim
Dün akşam böyle…
5.0
100% (4)