Gök börü yiğitler, bozkırı geçti
Demir dağa doğru, at sürüyorlar
Umay anam ise, kucağın açtı
Büyük Türkistan’a hep yürüyorlar

Kutlu sele engel, inan "baş" olmaz
Öylesi bir başta, omuz da kalmaz
Öfkemiz kabarır, korku ne bilmez
Kızıl tuğu burçta, gösteriyorlar

Aral’la, Hazar’a, koşan nehirler
Bahar yağmuruyla, caşan nehirler
Kurulan bentlerden, taşan nehirler
Kızıl elma diye, ses veriyorlar

Turan ateşini, yaktığı yerde
İlteriş Kağan’ın baktığı yerde
Demir dağı Türk’ün yıktığı yerde
Otağını tekrar, bak kuruyorlar

Hele öbek öbek, boya bakın siz
Hepsi de asildir, soya bakın siz
Alplerim el ele, toya bakın siz
Hepsi de bilenmiş, baş arıyorlar

Biz bu kutlu yola çıktık bir kere
Türk’ün birliğidir, kutsal mefkure
Namustur, yemindir, bizlerde töre
Beklenen zaferi, çok soruyorlar

Elbette, Balkan da, Kırımda bizim
Üç kıta üstünden, silinmez izim
Şu Oğuz Ata’nın, sözüdür sözüm
Ata yurtların da, gül deriyorlar

Gönlümüze turan, diye yazılmış
Düşmanın hilesi, çoktan sezilmiş
Ak saçlı atalar, bir bir dizilmiş
Turan ele doğru, iz sürüyorlar

Nerede ey efem, diz vuruşların
Nerede seymenim dik duruşların
Nerede dadaşım, haykırışların
Türk’ün dirliğini, ön gürüyorlar

Tanrı dağdan seslen duyulsun nida
Ulu hakanları, ederken eda
Lüzumsuz bu yola, canımız feda
Üç tuğu da şaha, kaldırıyorlar

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ