Bir bütün ekmeğin açıkta unutulmuş diğer yarısı korkularım
Bu gecede el ayaklarıma dolandı.
Göz aşinalığım yok!
Yoktu ışığa; asıl kör bir dilekle, nasipte olanı da kayıp ettim.

Bu gecede.
Ruh deri değişimine gelmedi
Beden Meryem ana teslimiyetinde
Ama bir getirisi yoktu; uzun uzun yollara
Bel bağlamanın
Uykusu ağır olanın gidişi neyse ne de.
Hiç gelmeyen biri vardı.

Çünkü iflas etmişti, soluk yüzüne, bütün kunduracılar
Derinin tabaklandığı tuzun kuruluğu vardı.

İğne ipliğe dönüşmüş hayallerime
Bir el atıp kaldıra/nım daha bir cılız
Daha bir kasaya çürük hayal bıraktıkça
Ve
Karın tokluğuna gülüş satanı
O inadına!
İnadına akılma taşır
Ve taşımaz olaydım.

Ben ki!
Bu civarın uykusu kaçığı;
Birde tutuşup, kollarına götürülen hayalleriniz gibiyim de
Gelen,
Bir bardak çaya bandıracak bisküvi ile gelsin
Velhasıl: sabaha bizi erken kalkmış bulacağız.
Eskicilik mantığı
Var olsun
Aşk olmasın.

20-07-2019
zaralıcan