Aslı Gibidirgözlerini yitirmiş bu çağdan tiksindim hep acı kökler aşıladım ruhuma saklı kalsın beri de hainlerin pusadı münzevi kuyulardan çektiğim su acı tattığım meyvalar hamdı /anladım karanlığın bağrını tırpanladığım zaman çeliktendi ellerim yüreğim merhamet yuvasıydı kuşlara tükendi gözlerime ektiğim aşk tohumları hırpalanmış bir kadının çığlığıyla uyanıyorum sevincini ipotek etmiş emanet gülüşlere külle yıkadığı saçları şahlanınca rüzgarda bozkırda çılgın koşar atlar yaz akşamları büsbütün delilik bu olmadığını bile bile kim aşka aşık olur kim yakar yüreğini bir hiç uğruna bu denli huzurla uyanmanın hayalini kuran bana baygın güllerin kokusunu kattı yağmur bitti artık bu çağdan alacağım gülümseyen bir çocuk fotoğrafında öldü aşk dokun bak aslı gibidir yaram |
Ahh... Demiştim bir defasında;
köprücük kemiklerimden su içirebilirim artık
o yetim kuşlara.
Ben çok sevmiştim o yetim kuşları. Onların bilmeyeceği kadar çok.
Kuşlar öldü ve kırıldı köprücük kemiğim.
Hep güzel şiirlerin.