31
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2016
Okunma

Kaçarak
Gölgesiz yırtınışından
Serin ilkyaz akşamlarının
Elimin tersine
Bir şair ölüsü yapıştırarak
Katrana bulayarak aşkın sızısını
Sesimi kelimelerin sırtına yükleyip
Yola saldım
Yazdı ve fakat serin
Yağmur durmadan yağdı
Islanmadı lakin
Erkeklerin haykırışları
Sadece kadınlar
Ve biraz da çocuklar
Sıkılıp kurulanacak kadar
Nemlendi
Çıdam
Susarak salladığım kılıcım benim
Sustum ki kan boyasın serzenişi
Sustum ki yeniden başıma vursun
Nefretin gürzü
Sen ah
Yaramı dağlamaya hevesli
Bir korku nöbetinden artakalan
Kuşku
Sen beni bilmedin
Göğü göğsüme neden iğneledim
Neden sövdüm bunca
Parabazlara
Niye ağlardım sabaha karşı
Tanrıyı soluyarak ezanda
Karartıp karartıp aydınlatıyor
Aklımı ruhuma dar getiriyor diye mi?
Bilmedin bilme
Zannından azad oldum velâkin
Köle kızın bakışlarına esir
Ayak bileklerim
Sefil sersefil
Yalnız yapayalnız
Heveskâr ve hüzünlü
Bir teyakkuz haliyim
Öncüyüm ölümcüyüm..
Çıdam
Kin kurumundan koru kalbimi
Rehindim gözündeki ışığa
Arkaik kelâmlardan azadım dedim
İnanmadı kör kuyuya seslenen
Fanustan seslen bana
Ama sadece bana
Elleri karıncalanan şaire değil
Düşürmesin şeytan beni aklın hendeğine
Sustum susuyorum
Sessizliği çatlatarak
Bir noktadan
İkiye ayırdım bütün imlâyı
Sen Beni
Çıdam
Avutma uyutma
Kahrımı unutturma
19 Haziran 2008
Şükrü Özmen