mavinin kapısındayım
yüreğimde gizli yağmurlar
hele de
gözlerinde sürgün infaz
aşkın kaydı yandı
gözyaşımda toplandı umman
hasret ateşinde hayal elbisesi
derinleşti mavi siyah
ve birden
sensizliğin soğuk yüzü çarptı
gönül ayazımda üşüdü sular
parçalandım
dağıldım
korkularım mı ne
kelimelere sığınıyorum halen
nedir bu beni sana getiren
yoksa zaman mı durdu ne
ayaklarım prangalı
anılar kol geziyor eli silahlı
gölgeme basıp hele gidişin var ya
yalansın işte yalan
gözlerimi yudumluyor yanağımda ırmaklar
ölüm gerçeğinde kirlendi kefen
kirlendi beyaz
savunacak neyin kaldı
gittin gideli sana küstü heceler
dudaklarımı yakıyor kürdül-i hicaz
sussun şarkılar
ter döksün şiirler sarı odalarda
takibimde olan hayat
ayrılığı sen öğretmedin mi bana
güneş sende güneş batışı bende
naran olsa da kasırgan
acımadan gün devirmedin mi ruhumda
bırak ben kalayım mavinin kapısında

NIRTEN TARIM