İgde çiçekleri açmış kokuyor buram buram
Dünde kalanlar nerde bugün ölenler nerde
Duyarmı kokuyu ölüler anlarmı yaşıyan ölüler
Her sabah umuda açılan bir penceridir
Bilir anlarmı bugün yaşayan diriler

Bir ışık, bir bulut, bir dağ, bir deniz
Görenlerle görmeyenler bir olmayacak mı bir gün?
Yaşanan yaşanmayan ne varsa toprağa girmeyecek mi?

Önce mezara sonra pide yemeye koş
Gül suları tutulacak, lokumlarla bir
Üç beş gün sonra unutulacak kim gelmiş kim gitmiş
Doğru dost, yalancı dost birbirine karışmış her yerde

Ey o dağın doruğunda on yıllardır yaşayan badem ağacı
Sıra sana hiç gelmeyecekmi sanırsın nedir bu emin duruşun
Her şey bir fırtınaya bakar sonra bakarsın düşmüşsün toprağa

Gülmek yakışırda insana tebessüm olanı
Sonunda ağlanacaksa katıla katıla gülmek niye
Günah işleyince Zehirli zakkumlar seni beklemezmi sanırsın
Farzı bırakır kolaya kaçarsın niye

Tabib ölüme derman bulamaz, her canlı ölümü tadacak
Kimisi yıkanabilecek kimisi yıkanamayacak
Kimine sabun bulunacak kimine bulunmayacak
Lakin kefen herkese aynı kefen mezar aynı benzer


Kabirde ve Ahrette hesap var be hocam
Kim kurtula kim kurtulmaya
Yaşanmış tarihten geriye kalan ne
Bir varmış bir yokmuş sadece
Sonsuzluğa doğru bir veda