şimdi,yüreğimin isyanında
öfkeli bir direniş
inip kalkıyor göğüs boşluğumda
bakıp gözünün içine karanlığın
İçerimde körkütük bir özlem le
yakıyor geceyi
menekşe mavisi düşler görüyorum
sagnak yağmurun ıslak eteklerinde
Göğsümde mağrur bir şiir
Hüzünlü şarkılardan geciyor..

öyle cana yakın
esiyor deli rüzgar gibi
gözleri Çiğdem , elleri kekik,
mendil sallayıp düşlerin anısıyla
bir mevsim’ den öteki mevsime
koşuyor esmer yüzlü çocuklarla
Yalvaran bir öfke
Yaşam ve aşk arasında
bağışlanmayan
ırmakların saç püskülleri arasında..

hüznün gülümseyişini sür yüzüne
Yorgun düşsende böyle rengarenk
kuşan kara öfkenin coşkusunu
bakıp gözünün içine karanlığın
küsme hiç
gülümseyen feslegenlerden,
çiğdemden,nergizden
denizlerde seken ay ışıklarına el salla
acımasız bir rüzgarda
türkülerimiz Hüzünlensede dilden dile
aldırma bak
dansa duruyor mor kelebekler
Dağların doruklarında...