3
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
880
Okunma
Bana bir düş ver
Yüzümün pembesine sayıklarken aydınlık...
Gizliden koşturan deli mısraların kırmızısı
Ters/yüz ederken kenarları kıyıları
Seni en sessiz tenhalarda izliyorum
Bir yakınlık sarkıyor uzağına
Harfler desen az insanlı arkalar içinde
Yanıyor tarihe..
Ya da
ikindi çınlamasında pencerene uzanan güneşi
Emerken dizlerin dizelerime
Avuçlarında zaman uçması
Ayçiçeği tenlim.
Bir kirazın renginde ağlarken gözlerim
Bakma ağzımdan bulut aktığına
Üzerimde yağmurlar ve büyüyen saksı
-neden olmasın-
Anımsıyorum işte aklımdan mavi ve yeşil geçenleri
Su diyorum bir başka akıyor
Kaçınca bakışına
içimdeki sessizliği yırtan onca sözden bahsediyorum
Yaprağın dalına değdiği uysallıktan
Yarası kesik susmalara değince deniz
Biz’den..
-gül kokusu yokluğun nefesinde dudaklarım titriyor-
Herşeyin üstüne çığlık atarım ki
Sevinçler işlenecek sabaha
Az daha yıldızlar saya saya
Sen,
Uzun uzun anlatırken saçlarımın rengini
Kızıl bir gölgeye
Uzat elini su’yun ağzına
Avucundan taşan gün gibi çokluğum
Ki,ne kalmış önceden
Ahh..
Bu kenti ölüm diriliğinde seviyorum
Deriinlere şiirler bandırıp
Ağacı incirliyorum..
Öyle dokunaklı
Biraz daha giyinsek boşluğu
Canlansa geçmişin silik elmaları
Sen gelmeden önce
Ahh..
Yol kokulu sevgilim
iyi tanıyorum tebeşirli duvarları
Sarı sarı akan mevsimleri
Üstelik kuş sesleri yağarken sokağıma
Kendimde değilim
Gövdende eserin
Dinle bak Istanbul’u
Uzun kuleli şehirlerden..
5.0
100% (13)