BİLEMEZSİN
Bilemezsin Kim dost, kim düşman
Bazen tuttuğun eldir seni arkandan vuran
Bilemezsin zehirli hançerdir sırtına saplanan
Bazen haklı deseler de vardır bunda dönen dümen

Bilemezsin dost bildiğin seni itmiştir karanlığa,
Kendi hesabı yapmış, sürmüş seni bataklığa
Hırs bürümüş gözlerini görmez hiç kimseyi o an
Bazen kiminle yola çıktığını unutur bir an

Bilemezsin dere geçerken at değiştiğini
Yıkılır kalırsın, nefesin kesilir o zaman
Ön yargılar seni alıp götürür uzaklara dalarsın
Arkamdaki kalabalık terk eder yalnız kalırsın

Bilemezsin seni hor görenlerin sinsi planlarını
Senorya hazır, söylemişlerdir sana yalanları
Savrulur için hazan mevsim yaprakları
Yaralanır kalbin, üzülürsün unutursun kalanları

Bilemezsin gece gündüzle birleşip çalışanı
Bazen yanına alırsın sana her zaman bağrışanı
Yutkunursun varırsın hatanın farkına, yaparsın insanlık
Bazen düşünürsün kar etmez, son pişmanlık

Bilemezsin etrafında birikmiş senden görünür maskeleri
İnsanlıktan çıkmıştır çıkmış vücut dış iskeletleri
Yüzlerinden her zaman akar nur yerine kir
Yalnızsın iyi düşün istişare et, şu işi bitir

Bilemezsin seçtiğin gemi tayfalarının ne olduğunu
Bazen yola çıktığında anlarsın sana tuzaklar kurulduğunu
Beklersin girdaptan seni alıp çıkaracak elleri
Çalmaz artık eskisi gibi sazımızın bam teli

Bilemezsin etrafta birleşmiş çakal sürüleri
Aslanlar çıkar ortaya, tutulur dilleri
Bazen iyi görünmek için verir sana gülleri
Ama gerçek ortaya çıkınca kırılır gönülleri

Sakın ha, etme sırtını duvardan başkanına emanet,
En kralın bile içinde vardır bir nebze ihanet
Kanaya kanaya iyileşir sende açılan yaralar
Dikkat et ihanet her an her durumda seni paralar.

Bilemezsin gerilmiş bir ok gibidir bu günlerde ihanet
Kime güvenecen, sırtını dönsen tam on iki den isabet
Bazen yer bitirir içine açılan ihanet yarası, erirsin
Artık en sonunda sen, dostun kim olduğunu bilirsin