3
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1459
Okunma
İlk gecenin sabahı keklik sesiyle uyandım!
Şakır da şakır beni çağırıyordu sanki
Dayanamadım davete icabet ettim
Kaptırmışım sese varmışım nefes nefese!!
Kekik yaprakları altında yuvası üstünde
Alınca sesimi ya da kokumu pırrr!
Yıllar sonra köyümdeyim!
Baba evimde hasret gidermedeğim
Köyümün derelerinden Şelale Deresinde
Kayalık yamaçlarında çiçeğe durmuş
Kekremsi kokusuyla yeşil yapraklı kekik
Kekik yaprakları altını oymuş gönlünce
Yuva yapmış, yumurtaları üstünde gurg’a yatmış
Kuşluk vakti yaklaşmış eşini bekler canım mari keklik!
Dokunmadım dokunamazdım zinhar!
Daha çocuklukta öyle aşı’lanmışız dokunacak
Olursam kemiklerini sızlatmış olurdum anamın!
Kayalıktan çıkan sudan içtim, içtim
Şelaleden su, yuvalarda kuş sesleriyle
Kendi diliyle dile gelmişti koca vadi
Allah’ım Allah’ım doğayı ne çok seviyorum
Doğa mısın doğanın gizi gizemi yine Sen misin!
Gören için her yerdesin de, göremeyenlere neredesin!
Doğanın büyüsüyle köye dönüş yolundayım! Nokta!!