4
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
1196
Okunma
artık mozaik moduna geçiyorum anılara bakarken
sesliyi sessizden ayırmadan
karıştırıp harfleri
içiyorum,
sepya bir kadehin cızırtılı sesinden
söz vermiyorum eskisi gibi,
temeli atılan bir köprünün karşı yakasında
s’onsuza dek beklemek yerine
teminat mektubu istiyorum
kapalı zarf içinde
alıcı bir bakışın ipiyle kalbe inmek’ten S
tünel kazıyorum
o kalbin elleriyle..
kendime sıkı sıkıya bağımlıyım bu ara
serseri adımlara eşlik ediyor kaldırımlar
kimi zaman kola kutusuna denk gelip
tekmeliyorum
-sokak doğuracak ıssızlığın
sancılı karnına
hiçbir aşkı gölgesinde konuk etmemiş ağaç bulup
kalp çiziyorum,
dededen kalma’ çakıyla
öyle mütevazi bir harf işte
yalnız sek başına
bülbül yerine kargalar konuyor dallara
göz değmemiş yıldız arıyorum
gök bir yüzün ufkunda
bulutlara bakıyorum sonra
şekilden şekle giren yalakalar gibi
yağmur desen
hep şimşeğe tabi
öyle dalmışım ki,
sırtımda ağaç kabuğundan bir de’sen
güven tazeler mi her şey, sen gibi
ah bilebilsem
otları ormandan sayan karıncaya ilişiyor gözlerim
ağırlığının on katı bir yaprağın altında
ç’alışıyor kendine
aynı otun son katında benekli bir kelebek
tozlarını çırpıyor alt kata
k’ar gibi
ince ince
elim,
kolumdan düşüyor
kolum,omzumdan
bırakıp kendimi
uzuyorum buluta
ardımda rüzgar
gölgemde ıslık
martın yakasını nisana ilikleyip
siniyorum,
bahar kokan koynuna..